18 Şubat 2015 Çarşamba

Kar Macerası

Dün Çağlayan Adliyesindeki duruşmadan sonra bir görüşme için Büyükçekmeye gittim. Çağlayandan ayrılırken kar yeni başlamıştı ama Büyükçekmece'de ince ince yağıyordu. 

Görüşme ev ortamında oldu. İş sahibi davasının o kadar çok peşindeydi ki 2 tomar evrak biriktirmiş. Evrakları görünce şaşırdım kaldım ve yavaş yavaş incelemeye başladım. 

Öğlen saat bir civarında yemek molası verdim. Saat 15:30 evrak okumu işleri bitti. Yorgunluk çayının ikinci bardağını içerken karın hızlandığını fark ettim ve apar topar evden ayrıldım.

Bulunduğum evden Büyükçekmece minibüs bir saatte varabildi. En sonunda şoför pes etti ve geri dönme kararı alınca minibüsten inmek zorunda kaldım.  

Yakınlardaki bir benzin istasyonuna sığınarak çay ve ihtiyaç molası verdim. Trafik yürümüyordu. Yanıma biraz yiyecek ve su alarak yola yaya olarak devam etmeye karar verdim. 

Büyükçekmece'den Beşikdüzü'ne kadar yokuş yukarı yürüdüm. Erhan ismindeki bir TIR şoförü arkadaş yürüyüşte bana eşlik etti. Ondan öğrendiğim kadarıyla bu yokuşa devebağırtan deniyormuş. Kışın ortasında devam yoktu ama insanlarında yürümekten başka çaresi yoktu. 

Yolda kalan boş servis minibüsün şoförünün arabasına sığındık. Minibüsçü arkadaş yolda kalmıştı ve arabayı hareket ettiremiyordu. TIR'cı arkadaş izin isteyerek minibüsün direksiyonuna geçti. Minibüs 500-600 metre ilerledikten sonra yolda inmek zorunda kaldık. 

Metrobüs durdurulmuştu. Yolda kaldığımı anlayınca Beylikdüzü'ndeki bir yakınımızı evinde misafir olmak için aradık. Ancak bir süre sonra cep telefonu dondu. Akıllı telefon teknolojisinin zor zamanlarda işe yaramadığını gördük. Telefonu ısıtmak için bir dükkana sığındım ancak telefon çalışmadı. 

Telefonun çalışmasını beklerken metrobüs seferlerin bir yol açıcının eşliğinde yeniden çalışmaya başladı ve evime gitmek için yeniden yola koyuldum. Metrobüs Avcılar kadar dur kalk ilerledi. Bir taraftan kar yağışı diğer yandan Metrobüs yolunda ilerlemeye çalışan yayalar hızımızı iyice düşürdü. 

Yaklaşık üç saatlik metrobüs yolculuğundan sonra Uzunçayır'a oradan da arabayı duraktan alarak 6 saatlik yolculuk sonrasında evime ulaştım. 

Eve gelince yaptığım ilk iş dizlerime kadar donmuş durumda olan bacaklarımı ılık su ile ısıtmak oldu. Uzun bir aradan sonra saat 11'de uyuyarak günün yorgunluğunu atmaya çalıştım.