Devlet, bireylerin bir araya gelmesi ile meydana gelmiş olan bir yapılanmadır. Kalifiye bireylerden meydana gelmiş olan devlet güçlü kadrolara sahip olduğu için işleyişinde sıkıntılar yaşamaz.
Güçlü devletin kalifiye bireyleri Milli Eğitim politikası ile bağlantılı ilköğretimde keşfedilir. Bireyin öğretmeni Eğitim Şart yazımızda da belirttiğimiz gibi bireyi çamur misali yoğurur. Birey devlette kadroya sahip olduğu zaman yeterlilikleri sahibinde devletine ve milletine faydası olur.
Bireyin gelişmesinde ikinci önemli yapı taşı çevredir. Çevre, bireyin şekillenmesinde, bireyin çevrede yaşamış olduğu tecrübeler vasıtasıyla kendisini gösterir.
İkiz kardeşlerden birinin evlatlık olarak verildiği ailedeki çevresinden etkilenerek avukat olması ile varoşta yeterli imkanları bulamayan diğer ikizinin mafyaya dahil olması da çevresel faktörlerden kaynaklanmaktadır.
Gelişmiş ülkelerde birey sivil toplamlarından kendisin geliştirme imkanı bulur. Ülkemizde hemşehrileri bir araya getirmekten ileriye gidemeyen dernekler batıda bireyin yalnızlıktan kurtarma fonksiyonunu da üstlenir.
Sivil toplum örgütleri bahsettiğimiz Batı ülkelerinde devlet politikalarının belirlenmesinde kurucu unsurdur. Toplumun genelini ilgilendiren konularda çıkarılacak yasalar daha tasarı aşamasında sivil toplum örgütlerinin temsilcilerinin süzgecinden geçer. Sivil toplum örgütleri Michael Douglas'ın baş rollerinde oynamış olduğu Başkan filmine görüleceği üzere Senato'ya temsilci gönderecek kadar etkilidir. Lobi faaliyetleri ifadesi de Sivil toplum örgütlerinin otel lobilerinde yapmış olduğu çalışmalardan türemiş olup gücün ifade eden ibaredir.
Batıdaki sivil toplum örgütlerinden birey çalışmalara doğrudan ilgili sivil toplum örgütünün büyük projelerinde başlamaz. Önce workshop olarak nitelendirilen küçük çalışma gruplarında söz yapar ve proje geliştirir. Birey kendisini geliştirme potansiyeline sahipse o zaman büyük projelerde söz sahibi olmayı başlar.
Birey sivil toplum örgütünde güçlendiği müddetçe portföyünü geliştirir ve ekonomik anlamda kendisini daha iyi pozisyonlara yükseltecek insanlarla karşılaşma fırsatını elde eder.
ABD örneğindeki 20.bin think tank isimli sivil toplum örgütü, düşünce üreten ve yayan kuruluşlar olmaktan öteye geçerek ülkelerinin ve dünyanın yönetimde söz sahibi olma konusunda ön plana çıkmışlardır. Hal böyle olunca ABD, bireyi ön plana çıkaran sivil toplum örgütleri vasıtasıyla Dünyayı yönetme rolüne üstlenmektedir.