27 Ekim 2016 Perşembe

STRATEJİ / İstihbarat / 11.BÖLÜM - İstihbarat Teşkilatlarının Operasyon Yetkisi

İstihbarat teşkilatı bağlı bulunduğu devletin yönetiminin belirlemiş olduğu politika, iç ve dış tehditler doğrultusunda bilgileri bir havuzda toplar, bir süzgeçten geçirerek analiz eder ve son olarak raporlama işlevini yerine getirir. Peki istihbarat teşkilatının raporlama aşamasından sonra görevi sona erer mi?
İstihbarat dünyası hakkındaki en büyük merak edilen soru işte budur. Aslında bu sorunun cevabı sivil kaynaklardaki bizler için belli değildir. Mantık silsilesi birilerinin iç ve dış tehdide karşı reaksiyon göstermesi gerektiği yönündedir. Peki bu konuda istihbarat mı yetkilidir yoksa devletin başka bir organı mı?

Operasyon bölgesi ülke içinde ise istihbarat elde etmiş olduğu bilgiyi adli makamlar veya kolluk ile paylaşarak devlete karşı olan iç tehdidi bertaraf eder. Terör örgütüne karşı kolluk kuvvetinin silahlı operasyon düzenlemesi veya terör örgütü mensubunun yakalanarak yargı önüne çıkartılması tipik bir örnektir.    

Türk istihbaratı yurtdışındaki kaynaklardan elde edilen istihbarat sonrasında dış ülkedeki tehdit nasıl bertaraf edilecek? Yabancı ülkenin yargı alanına Türkiye Cumhuriyeti devletinin müdahale hakkı bulunmamaktadır. Olsa olsa ikili anlaşmaya göre suçluların iadesine ilişkin prosedür işletilebilir. Buradan sonra yabancı ülkenin vatandaşının ajite edilmesi veya istihbarata doğrudan bağlı olmayan Türk vatandaşının devreye girmesi dışında seçenek kalmıyor. Daha önce bahsetmiş olduğumuz gayrinizami harp teknikleri çağrışım olarak bir kenarda kalsın.

Bir ülkenin güçlü devlet oluşu, o ülkenin, dünyanın her yanına askeri müdahalelerde bulunmasından başka sivil otoritelerinin elinin yabancı ülkelerde de her yere ulaşabilmesi ile orantılıdır. Ama bu elin her yere ulaşması resmi ve meşru yollardan olabileceği gibi gayriresmi veya gayrimeşru yollardan da olabilir. Ülkenin bekaası söz konusu olduğunda da resmiyet ve meşruiyet tartışması da söz konusu olmaz. Devlet tüm organları ile birlikte gerektiğinde tüm dünyaya sırtını dönse de, ayakta kalma içgüdüsü ile hareket edebilme kudretine sahip olmalıdır. Aksi durum devletin stratejik derinliklerine ulaşılması ve devletin yok oluş sürecinin başlangıcını oluşturur. 

Değerli okuyucumuz. Bu yazımız ile istihbarat konusundaki yazı dizimizi sonlandırmış oluyoruz. Bir başka yazı dizisinde görüşmek üzere.