23 Aralık 2012 Pazar

Radika Gezisi

Hemen akla gelen ilk soruya cevap vereyim. Radika nerede? Makekonya’nın Batısında Rakida Nehri’nin aktığı vadiye Radika Vadisi ismi veriliyor. İdari açıdan Mavrovo-Rostuse Belediyesi’ne bağlı olan ondan fazla köyün eteklerinden akan Radika Nehri, kuzeyde Mavrovo Baraj gölünden doğarak dağlardan kendisine doğru akan sularla zenginleşerek güneyde Debre Baraj gölüne dökülüyor.
Baba Dedemin 1918 yılında terk ederek Türkiye’ye göç etmiş olduğu Zirovnica, Mavrova-Rostuse Belediyesi’ne bağlı bir köy. 1975 yılından sonra Makedonya’ya yakın akrabalarımın içinde giden ilk aile bireyi olmanın vermiş olduğu mutluluk, kırk yıldan beri görmediğimiz akrabalarımı görmenin mutluluğu ile birleşti.
20 Mayıs 2012 akşamı, THY 1005 sefer sayılı uçağı ile Atatürk Havalimanı’dan Üsküp’e hareket ettik. Bir saatten biraz fazla süren bu kısa yolculuk sonrasında Üsküp Büyük İskender Havaalanına indik. Üsküp Havaalanı’ndan taksi ile beni alan dostlarımla ilk geceyi Üsküp’te Vardar Nehri’nin kıyısındaki Kanet Otel’de geçirdik.
21 Mayıs günü Makedon Parlamentosu’nun üç Türk üyesinden bir olan Devlet Bakanı Hadi Neziri’yi makamında ziyaret ettikten sonra seyahatimiz boyunca kalacağımız Rostuşe’ye yaklaşık 5 km mesafedeki bulunan Janche (Yançe) Köyü’ndeki Hotel Tutto’ya hareket ettik.
Gezi boyunca ismini hatırlayabildiklerimden Zirovnica, Rostuse, Velebardo, Trebishte, Vidushe, Janche, Galichnik, Adzhievci, Skudrinje, Kosovrasti, Adzievci, Prisojnica, Kocacık, Zhupa,  köylerini ziyaret etme imkânı buldum. Zirovnica kökenli olmanın vermiş olduğu rahatlık ile sanki oraları hiç terk etmemiş gibi kimi yerde İngilizce ve Almanca, kimi yerde Tarzanca iletişim kurdum. Dedemin Soyadı Kanunu sonrasında almış olduğu “Deşat” soyadının kaynağı olan Deşat Dağları’nı gördüm.
23 Mayıs günü bir günlüğüne Üsküp’te gittik. Vardar Nehri’nin kuzeyindeki Eskipazar’daki bir Türk Lokantası’nda köfte yedik. Aynı günün akşamı gece geç saatlere kadar gezdikten sonra geceyi yine Kanet Hotel’de geçirdik.
24 Mayıs’ta çevre köyleri dolaştık. Galichnik Köyü kırsalında kardelen çiçeklerinden soğuk kış gecelerinde çay yapmak için birer demet topladık.
25 Mayıs’ta dede köyüm Zirovnica’da Mareşal Tito’nun doğum günü kutlamalarına katıldık. Aynı günün akşamı arkadaşım Emre Aydınoğlu ile Gostivar’daki hemşehrimiz Ozan Ademi’yi ziyaret ettik.
26 Mayıs günü kalan son köyleri gezip öğleden sonra Movrovo-Rostuse Belediye Başkanı ve Belediye Meclis Üyelerinin davetlisi olarak Mavrovo Gölü kıyısındaki yemeğe iştirak ettik. Yemek sonrasında Aşağı Kosovrasti’deki Termal Merkezi’nde dâhiliye uzmanı olarak görev yapmakta olan akrabam Dr. Bayram Nuredinoski’yi ziyaret ettim. Ziyaretim esnasında beni arabasıyla gezdirip aynı zamanda tercümanlığımı yapan Fikret İbraimi ile Atatürk’ün babasının evinin bulunduğu Kocacık’a kadar uzandık.
27 Mayıs sabahı Hotel Tutto’daki sabah kahvaltısına müteakip Türkiye’ye dönmek için Üsküp’e hareket ettik. Her güzel yolculuğun sonundaki hüzün otelden ayrılırken duygusallığa dönüştü. Janche’den Mavrova’ya kadar göz yaşlarıma hakim olamadığım. THY’nın 1006 sefer sayılı uçağı ile Türkiye’ye döndüm.
Bir haftalık gezi boyunca çocukluğumdan beri göç hikâyelerini dinlemiş olduğum dede diyarını görmenin mutluluğunu ve huzurunu yaşadım. Diğer taraftan bir defaki sefere gideceğim yerlerin planlarını yapmaya başladım. Makedonya hakkındaki tek hayal kırıklığım kendilerini Türk olarak nitelendiren hemşehrilerimden Türkiye’de üniversite eğitimi almış olan Mavrovo Rostuse Belediye Meclis üyeleri Fikret İbraimi ve Murat Pajazit ile Türk Bakan Hadi Neziri dışında Türkçe konuşacak kimseyi bulamamış olmam oldu. Osmanlı İmparatorluğu’nun hükümdarlığı altındaki halka dil konusunda baskı yapmamış olması İmparatorluğun yüzyıllarca ayakta kalmasını sağlamış oldu.
Türkiye ve Makedonya ile dünyanın diğer ülkelerinde yaşayan Türklerin örf ve adetlerinin halen devam etmekte olması, dilde birlik olmasa bile kültürel ve manevi birlikteliğin devam etmesini sağlaması açısından gelecek nesillere ışık tutuyor. Türklerin yaşadığı devletlerdeki hükümetler ile Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti nezdindeki girişimler yanında kültürel ve ekonomik entegrasyonun sağlanması için biz bireylere büyük görevler düşüyor.