23 Aralık 2012 Pazar

Adli Sicil Kanunu ve İnfaz Kanunu Değişiklikleri


Adli Sicil Kanunu ve İnfaz Kanunu, sırasıyla 6290 ve 6291 sayılı kanunlar ile değişikliğe uğradı. Değişikliklerin Cumhurbaşkanlığı tarafından onaylanacağı bekleniyor. 



Adli Sicil Kanunu’nda yapılan önemli değişikliklerden birkaç tanesinden bahsetmek istiyorum. 

-       Kanunun eski halinde Asliye Mahkemelerinin bulunmaması şartıyla  adli sicil kayıtlarının Kaymakamlıklarca verilebileceği öngörülüyordu. Yeni düzenleme ile artık tüm kaymakamlıklar tarafından adli sicil kayıtlarının verilebilmesi sağlanmıştır. 

-       Artık arşiv bilgilerinin ilgilinin ölümü üzerine; Anayasanın 76. maddesi ile özel kanunlarda yer alan ve bir hak mahrumiyetine neden olan mahkumiyetler bakımından, yasaklanmış hakların geri verilmesi kararı alınması koşuluyla, kaydın arşive alınma koşullarının oluştuğu tarihten itibaren on beş yıl ve her halde otuz yıl geçmesiyle, diğer mahkumiyetler bakımından kaydın arşive alınma koşullarının oluştuğu tarihten itibaren beş yıl geçmesiyle tamamen silinmesi öngörülmektedir. Hal böyle olunca adli sicil kaydının silinmesi sonrasında arşiv kaydının da belirli bir süre sonra silinmesi ile birlikte eski hükümlüler açısından sicil kayıtları problem teşkil etmemiş olacak. Eski durumda, kişinin adli sicil kaydı silindiği halde kişinin almış olduğu kayıtta “Adli sicil kaydı yoktur” “Arşiv kaydı vardır” ibareleri bulunuyor hal böyle olunca sabıka kaydını talep edenler arşiv kaydının içerini evrakta göremedikleri için kayıt sahibi hakkında acaba ne suç işlemiş ki burada görünmüyor şüphesi duyuyordu. 

Adli Sicil Kanunu’nda değişikliğin kabul edildiği aynı gün İnfaz Kanunu’nda da değişiklik öngören başka bir kanun kabul edildi. Bu kanun değişikliği basın yayın organlarında kısmı af olarak yansıdı ama yasa metni incelendiğinde düzenlemenin kapsamının çok geniş olduğu öngörülebiliyor. 

Şöyle ki; 
-       Yasa hükmü yorumu mahal vermeyecek kadar açık. Cezasının son altı ayını açık cezaevinde geçiren (yetişkinler kastediliyor), Çocuk eğitimevinde toplam cezasının beşte birini tamamlayan hükümleler; koşullu salıverilmesine bir yıl veya daha az süre kalan iyi halli hükümlüler talep etmeleri halinde tahliye edildiklerinde bu kanun çıkmasa idi ne zaman tahliye olacak idi iseler o zamana kadar denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle tahliye olacaklar. Bu haktan 0-6 yaş çocuk sahibi olanlardan 2 yıl ve daha az cezası kalanlar ile ağır hastalığı olup 3 yıl ve daha az cezası kalanlarda faydalanmış olacak. Uçurtmayı Vurmasınlar filminde ilk kez göz önüne serilen “cezaevinde yaşayan çocuk” kavramı bu vesile ile Türkiye Cumhuriyeti Kanunlarından birine dahil olmuş oluyor. Ağır hastalar için Adli Tıp’tan rapor temini zorunlu iken tüm hükümlüler için cezaevi yönetimi tarafından düzenlenecek iyi hali gösterir değerlendirme raporu ile infaz hakiminin kararı ile tahliye süreci tamamlanmış olacak. 

-       Tahliye süreci kayıtsız şartsız değil. Bu husus kamuoyuna yeterince yansıtılmadı. Kişi 5271 sayılı CMK.m.100’de yazılı katalog suçlardan birinden tutuklanırsa, hakkında önceden başlamış olan bir soruşturma varsa veya önceden 7 yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektirecek bir suçtan dolayı soruşturmaya uğrarsa, tahliye olduktan sonra 1 sene ve daha cezası gerektirir bir suç işlerse infaz hakimi kararı ile cezasını kaldığı yerden çekmeye devam eder. Hal böyle olunca suç işlenmesi ile birlikle şartlı salıverme koşulları da ihlal edilmiş olacağı için mahkumiyete konu kararı verilen Mahkemece neticeten verilen ceza son gününe kadar çekilmiş olacak.

-       Elektronik pranga sistemi de bu kanun ile resmen kabul edilmiş oldu. Ancak “…esas ve usuller yönetmelikle düzenlenir.” Hükmü gereğinde elektronik prangaya ilişkin detaylar şu aşama belirlenmiş durumda değil. Bu kanunun uygulanması ile birlikte denetimli serbestlik müdürlüklerinin iş yükü artacağı için 8060 kadro ihdas edilmiş oldu.  

Yeni Ceza İnfaz rejimi ile cezanın yüzde yetmişini çekmeden şartlı salıverme mümkün değilken bu vesile ile kısmen de olsa ceza infaz süreleri kısalmış olacak. Özellikle kısa süreli hürriyeti bağlayıcı ceza almış olanlar kısa sürede hürriyetlerine kavuşmuş olacaklar. Örneğin neticeten 24 ay hapis cezası almış biri 511 gün ceza çektikten sonra tahliye olabiliyorken aynı kişi 146 gün hapis yatmış ise şartlı olarak tahliye olabilecek.

Düzenlenecek yönetmelik özellikle hangi suçlar için elektronik pranga sistemi uygulanacağı ile pranga sisteminin uygulanması ile ceza infaz süresindeki kısalmalar belirlenmiş olacak. 

Yeni düzenleme ile 15 bin kişiye tahliye yolu görünürken elektronik pranga sistemine ilişkin uygulama belli olduktan sonra yeni tahliyelerin yaşanacağı öngörülüyor.aliemredesat@gmail.com