23 Aralık 2012 Pazar

Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun


Her ne kadar kadın derneklerinin isteği değişiklikler yasa kapsamına alınmamış olsa da kadına karşı şiddetin önlenmesi ve şiddetin yaralarının sarılabilmesini amaçlayan bu kanunla kadının korunabilmesi için bir adım daha atılmış oldu.


Kimdir kadın? Hepimizin annesi öncelikle Adem ile Havva’dan beri; toplumun diğer yarısını oluşturan biz erkeklerin eşi, evlatlarımızın annesi.


Kadın ne iş yapar? Eğitimli kesim tarafında da genel kabul gördüğü üzere kadın çocuk doğurur, eşinin ve çocuklarının kişisel bakımı yapan baş hizmetkârdır. (!)

Bu kadar yükün ardından kalkıp da kendine biraz zaman ayırabilen kadın akşamları televizyon karşısına geçip dizi izliyor, evlenme programlarını bakarak monoton yaşamında eğlenmeye çalışıyor. Çünkü izleyebilecek başka program bulamıyor.


Ekonomik özgürlüğü olan ve olmayan kadının farkı ne? İkisinin birbirinden farkı yok. Çalışan kadın da ev işi yapmak zorunda. Bu onun ekmek parası kazandığı işi bir tarafa emeklilik hakkında sahip olmadığı, tazminatlara tabi olmayan asli işli.



Şimdi bu kanun kabul edildi ve aile için şiddete uğrayan kadın artık eşinde işkence görmeyecek. Peki bu nasıl olacak? Kanunu incelemeye başlayabiliriz.



√ Mülki amir koruyucu tedbir kararları alabilecek. Bu amaçla kadın ve çocuklar için barınma imkanı, geçici maddi yardım, rehberlik ve danışmanlık hizmeti, geçici koruma altına alma, geçici kreş imkanı sağlayacak. Bu tedbirleri gerekli hallerde kolluk amiri de uygulayacak. Tabi mülki amirin onayını da almak kaydıyla.



√ Hakim koruyucu tedbir kararları alabilecek. İşyeri değiştirme, ayrı yerleşim yeri belirleyebilme, aile konutu şerhi konulması, kimlik ve sair belgelerin değiştirilmesinin teminini sağlanması söz konusu olacak.



√ Hakim tarafından önleyici tedbir kararları kanunun 5.maddesinde 11 kalem halinde detaylı olarak sayılmış. Yerimiz sınırlı olduğu için ilgili maddeye yollama yapmakla yetiniyorum. Bu önleyici tedbirler hakim onayına sunulmak kaydıyla kolluk tarafından da uygulanabiliyor. Ayrıca hakim velayet, kayyım, nafaka, kişisel ilişki konularında karar vermeye yetkili oluyor. Tebdir nafakası da söz konusu olabiliyor.



√ Kadına yönelik şiddeti haber alan kamu görevlilerine koruma tedbirlerinin uygulayacak yetkililere ihbar yükümlülüğü altında giriyor.



√ Tedbir kararı ilk defasında en çok 6 ay için verilebiliyor. Erkeğe yapılacak tebligatta söz konusu tedbire uyulmaması halinde zorlama hapsine maruz kalacağı ihtar ediliyor. Kadının korunduğu yeri ifşa edenler hakkında ayrıca Türk Ceza Kanunu’nun uygulanacağı belirtiliyor. Resmi kayıtların gizliliği esası kabul edilmiş oluyor. Tedbir kararına itiraz aile mahkemelerine kararının tebliğinden itibaren iki hafta içinde yapılabiliyor.



√ Tebdir kararına uyulmaması halinde erkeğe uygulanacak zorlama hapsi 3-10 gün arası. Eylemin tekrarı halinde 15-30 gün arası hapis öngörülüyor.



√ Devlet teşkilatımıza sırf kadına yönelik şiddeti önlenmesi; korucuyu ve önleyici tedbirlerin uygulanmasına yönelik destek ve izleme hizmetlerini 7/24 esasına verecek şiddeti önleme ve izleme merkezlerinin kurulması öngörülüyor.



√ Kurumlar arasında iletişim kopukluklarının önlenmesi ve kamu görevlilerine gerekli eğitimlerinin verilmesinde koordinasyon sağlanması amacıyla Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına önemli görevler yükleyen bu kanun ile ayrıca RTÜK denetimde televizyon kanallarına bilgilendirme materyallerini yayınlama zorunluluğu getiriliyor. İlk ve orta dereceli okullarda kadın-erkek eşitliği konusunda derslerin müfredatı konulması kabul ediliyor.



√ Kadına verilecek geçici maddi yardımların erkekten tahsil edilmesi 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanun hükümlerine tabi oluyor. Ödemeler vergi dairesi tarafından takip ve tahsil ediliyor.



√ Nafakaya karar verilmesi halinde nafaka alacaklarının tahsili için İcra Müdürlüklerine kendiliğinden yazı yazılarak bu paraların tahsili yoluna gidiliyor. Böylece kadın hakkını aramak için zaman kaybetmemiş olacak. Üstelik tahsilat amacıyla yapılacak giderler savcılık bütçesinden karşılanacak. Ekonomik gücü olmayan kadın bu vesile ile korunmuş oluyor.



√ Sağlık güvencesi olmayan kadın şarta bağlı olmaksızın genel sağlık sigortalısı sayılıyor. Giderler yine Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bütçesinden karşılanıyor.



√ Yargısal işlemler harca tabi olmayıp, vergisel yükümlüklere tabi işlemler için vergi istisnaları tanınıyor.



√ Son olarak Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığını’na tahsis edilen 362 kişilik kadro sırf kadına verilecek yukarıda belirttiğimiz koruyucu ve destekleyici hizmetlerin sağlanması için çalışacak.




Bu kanun geniş kapsamlı uygulama alanı ile kadına karşı şiddetin önlenmesinde kamu görevlilerine önemli görevler yüklüyor. Diğer taraftan kadının ekonomik gücünün olması halinde kadının ekonomik sıkıntıya maruz kalmaması için tahsilata ilişkin seri ve sert yöntemler ile yargısal hizmetlerden bedelsiz faydalanılabilmesinin temini bence kanunun en faydalı hükümlerini oluşturuyor. Bize de bu kanunun hayırlara vesile olması için temenni de bulunmak kalıyor.aliemredesat@gmail.com