23 Şubat 2016 Salı

Aile İçi Şiddet İddiası Mağdur Baba

Ülkemiz koşullarında aile için şiddetin mağduru genelde anne ve çocuklar olur. Boşanma davalarında şiddet veya tehdit söz konusu olmuş ise Adli Yardım Bürosu görevlendirmelerinde kadın için aile koruma kararı alınmasına ilişkin talepte bulunmak olağan hale gelmiş durumda. 

Bir kaç ay önce akrabadan da yakın bir tanıdığımın kayın biraderi hakkında açılmış olan bir ceza davasında, anne ve çocukların şikayetten vazgeçmesine rağmen mahkeme babaya ceza vermiş ve hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına karar vermişti. Aile bir araya geldiği halde baba örtülü olarak sabıkalı hale düştü.

Benzer bir dava ile bugün karşı karşıya geldim bu konudaki şaşkınlığımı paylaşmaya karar verdim. Baba daha önce şikayet edilmiş ve davadan vazgeçme neticesinde beraat kararı almış. Eşlerin arasında yeniden anlaşmazlık durumu söz konusu olduğu için baba hakkında yeniden şikayette bulunulması üzerine yeniden koruma kararı ve ceza davası açılması söz konusu olmuş. 

Koruma kararı tek taraflı beyan ile dosya üzerinden verildiği için kadının avukatı olarak lehte durumda bulunuyorsam da bugünkü davamda vicdanen sanık durumundaki davalı kocanın durumunda bir gariplik gördüm. 

Sanık savunmasında ikinci şikayetle birlikte 2 yıldır evden uzak olduğunu beyan etti. Mağdur konumdaki kadın sanık eşi aleyhine boşanma davası açmadığı gibi eşini eve kabul etmemekte, davayı takip etmedikleri gibi tanık konumundaki diğer çocukta duruşmaya iştirak etmemekte. Mahkemenin zorla getirme kararı ile birlikte tanık küçüğün duruşmada dinlenmesi ile dava bir şekilde sonuçlanmış olacak. 

Tek taraflı şikayet ve dilekçe ile verilen kararın esas alınarak boşanma davasında bu kararın savunmanın dayanak noktası halinde getirilmesi kadının avukatı olunca kolay. Peki erkeğin avukatı olunca ne yapabiliriz? 

Özetle sanığın cezalandırılması yönünde beyanda bulunmuş isem de  vicdani olarak rahatsızlık duydum. Bu konuda meslektaşlarımın görüşlerine ihtiyacım var. 

Saygılarımla.