Geçenlerde "Avukatın Mutlu Günü" isimli yazımda siz değerli okuyucularımla uzun süren bir ceza davasında müvekkilimin beraat etmesine ilişkin sevincimi paylaşmıştım. Bugün de 3 sene önce temyiz etmiş olduğum bir ceza mahkemesi kararıyla ilgili olarak müvekkilimin beraat etmesine dair görüşü ihtiva eden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tebliğnamesini tebliğ aldım.
Hukuk özelinde avukatlık mesleğinin zorluklarını siz değerli meslektaşlarımla paylaşmaya kalksam sayfalar yetmez.
Yazımın başlığından ki hasat zamanı ibaresi ile ne ifade etmek isteniyor?
Bir çiftçi toprağı ekim için hazırlamak için sürer. Sonra toprağı zararlı otlardan temizler ki hakim otlar yeni bitecek bitkinin gelişmesini engel olmasın. Tohumlar toprak ile buluştuktan sonra can suyuna kavuşturulur. Tohumların çatlamasından belirli bir süre sonra bitkinin dalları ve yaprakları biter. Bitkinin meyvesinin hasadına kadar bir kaç ay geçer. Ağaçlarda ise bu süreç yılda bir tekrarlanır. Ağaç bir sene bol meyve verirken diğer sene kıtlık yaşanabilir. Çifti öyle ya da böyle hasat zamanı mutlulukla yuvasına döner ama az ama çok.
Avukatlıkta hasat zamanı içinde durum böyledir. Ancak zamanı çiftçiden farklı olarak yukarıda ki tebliğname örneğinde olduğu gibi bir yıldan fazla sürebileceği gibi hiç ürün hasat etmemek gibi olumsuz bir sonuç olarak karşımıza çıkabilir.
Özellikle ceza davalarında avukat vekalet ücretinin tamamına yakınını veya bir kısmını peşin olarak aldığı için davanın sonuçlanması ile ilgili olarak ekonomik kaygı duymayabilir. Ancak dava neticesinde elde edilen sonuç mesleki tatmin için önem arz eder. Buradaki kazanma hırsı avukatın kamçısıdır. Avukat kazandıkça daha fazlasını ister. İnsanoğlunun hep daha ileriye ve iyiye dönük yaşam beklentisini avukatlık mesleğinde doruktadır.
İşte bu duyguların en hırslısı olmasa da belki en tutkulu olanlarından birini bugün yaşamış oldum. Hasat zamanı henüz gelmedi ama bitkiler hasat zamanına kadar daha çok ürün verecek gibi görünüyor. Yargıtay tebliğnamesi ile müvekkilimin beraatine ilişkin bir garanti söz konusu değilse de karanlık tünel ucunda görünen ışık beni mutlu etmedi değil.
Mahallenin ergin erkeklerinin neredeyse yarısının yargılanmış olduğu bu cinsel istismar davasında suç tarihinde yaşı neredeyse 75 yaşında olan müvekkilim beraat etmesi gerektiğine dair inancım umarım ilgili Yargıtay Ceza Dairesinden olumsuz olarak sonuçlanmaz.
Saygılarımla