28 Ağustos 2022 Pazar

Kırmızı Hap Nedir ? Rollo Tomassi'nin Dokuz Demir Kuralı

Değerli Meslektaşım,

Youtube'da yapmış olduğum yayınlardan dolayı bir süre yazılarıma ara vermiştim. Bu yazım ile tekrardan blog dünyasına geri dönüyorum. 


Üniversite öğrencisiyken vize ve final dönemleri de dahil, haftada en az 3 tane filmi sinemada izleyecek kadar yedinci sanata ilgi duymuş olduğum halde, gösterildiği zamanda kült olmuş, haftalarca kapalı gişe oynamış, İMDB'nin en popüler filmler listesinde üst sıralarda yer alıp halen (ısrarla) izlemediğim filmler bulunmaktadır. Titanic ve The Godfather serisi izlemediğim filmlerden ilk akla gelenlerden bir kaçıdır.  Bu filmleri ilk fırsatta izleyeceğim. 

Temmuz ayında, adli tatili fırsat bilerek bu kült filmlerden sonrasında devamı da çekilmiş olan, yetişenlerin sinema salonunda, yetişemeyenlerin film platformlarında izlemiş olduğu Matrix serisinin ilk filmi olan The Matrix filmini izledim.

The Matrix filmini bu kadar geç izlemiş olmamın sebebi filmin bilimkurgu-macera kategorisinde yer almış olmasındandır. Bir arkadaşımın tavsiyesi ile dikkatlice izlemem önerilen bu filmdeki bazı olaylar ve kavramlar, tıpkı Rus klasikleri gibi, aradan yıllar geçtikten ve tekrar tekrar okuyup/izleyip/düşündükten sonra  kavranabilecektir. 

Bu filmi film yapan, dünya sinema tarihinin, hatta insanlık tarihinin dönüm noktası olacak olan bir kavram olan - kırmızı hap -  kavramın kurgulanmış olmasıdır. 

Kırmızı hap kavramından anladıklarımı anlatabilmek için bu yazıyı siz değerli okuyucularıma hazırladım. Bir doktrin olarak adlandırdığım kırmızı hap doktrini her ne kadar erkeklere hitap etmekteyse de kadın okuyucularıma kendi hemcinslerini daha iyi anlayabilmek için,  bu doktrini okuyup araştırmalarını tavsiye ederim.   

Her ne kadar filmde anlatılan kırmızı hap kavramı ile bu yazıda anlatılan kırmızı hap kavramı arasında bağlam bulunmaktaysa da,  yazıya konu ettiğim kırmızı hap, kadın erkek ilişkilerinde, erkeklerin yaşadığı farkındalıkları konu edilen  The Rational Male isimli, Amerikalı yazar, Rollo Tomassi'nin, kitabıdır.     

UYARI: Yazıda koyu ve italik harfle yazılan yerler alıntı ve tercüme olup, adı geçen kitaptan ve yazının son tarafındaki kaynaklardan detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz. Bu yazı diğer Kırmızı hap yazılarından farklı olarak olayı hukukçu persfektifinden tartışmaya açmak için yazılmıştır. 

Türk Medeni Kanunu'nun ikinci kitabında düzenlemiş olan Aile Hukuku; Nişanlanma, Evlenme, Boşanma, Evliliğin Genel Hükümleri, Eşler Arasındaki Mal Rejimleri ve sair konularda düzenlemeler yapmıştır.  Kırmızı Hap Doktrini değerlendirirken aşağıdaki açıklamalarda geçen bahisleri bu bağlamda ve özellikle cinsel nedenli boşanmalar açısından değerlendirilmelidir.  


Kadın - Erkek İlişkileri

Kadın erkek ilişkileri, şüphesiz insanlık tarihinin en büyük denklemlerinden birini oluşturmaktadır. Tomassi adı geçen kitapla ilişkileri farklı bir pencere açmıştır. 


Tomassi'nin Demir Kuralı #1

Çerçeve her şeydir. Daima kimin çerçevesinde faaliyet gösterdiğinizin bilinçaltı dengesinin farkında olun. Her zaman çerçeveyi kontrol edin, ancak öyleymişsiniz izlenimi vermekten kaçının.

Burada çerçeveden kasıt ilişkinin sınırları ve kurallarıdır. Kırmızı hap doktrinine göre kurallar ilişkinin başında belirlenmelidir. Sınırlarının değiştirilmesine izin verilmemelidir. Yoksa ilişki laçkalaşır. Şayet bu kurallar değişirse denge bozulur. İlişki hüsranla sonuçlanır.  


Tomassi'nin Demir Kuralı #2

ASLA, ölüm acısı altında, yattığınız kadınların sayısını dürüstçe ya da dürüst olmayan bir şekilde açıklamayın ya da şu anki sevgilinize cinsel deneyimlerinizin herhangi bir detayını açıklamayın.

Kırmızı hap doktrinine göre erkek geçmişteki cinsel deneyimleri hakkında konuşmamalıdır. Deneyimlerin aktarılmamasının bir amacı erkeğin sır olarak kalması gerekliliğiyken diğer yandan erkeğin kadının eline koz vermesinin engellenmesidir. Doktrin erkeğin sırlarını açıklamaması gerekliliğini ve gizemli kalmasını öngörür. 

Bu kuralda Tomassi her ne kadar geçmiş ilişkilere dair detayları vermeyin diyorsa da bir tezat durumu söz konusudur. 

Şayet kadın erkeğe kıyasla cinsel yönden daha tecrübeli ise erkeğin tecrübesizliğini anlamayacak mıdır? Bu kural karşısında erkeğin sırlarının açıklanıp açıklanmamasının tecrübeli kadın ile yaşanan ilişki sonrasında öneminin kalmayacağı kanaatindeyim. 



Tomassi'nin Demir Kuralı #3

Sizi seks için bekleten herhangi bir kadın veya davranışlarıyla sizi seks için beklettiğini ima eder; seks ASLA beklemeye değmez.

Bu kuralda ilişkinin seks için yaşanıp yaşanmadığı sorunsalı ile karşı karşıyayız. Duygusal, romantik ve evlilik beklentili ilişki yaşayan erkekler her ne kadar günümüzde az ise de dini ve sosyo kültürel sebepler ilişkinin ötelenmesine sebebiyet verebilir. Yine günümüzde fazla önemi kalmamakla beraber bekaret gerçeğini unutmamakta fayda var. Bekaretini kaybetmek istemeyen bir kadın karşısında bu kural da bir istisna durumu söz konusudur.


Tomassi'nin Demir Kuralı #4

Evli olmadığınız veya 6 ay içinde evlenmeyi planlamadığınız bir kadınla ASLA hiçbir koşulda yaşamayın.

Bu kuralda çıkış noktası erkeğin kadının kontrolüne girmemesidir. İlişkide bağlanılmaması esastır evlilik konusunda emin değilseniz. Kadınla aynı evi paylaşıp farklı yerlerde takılma durumu söz konusu olduğunda aynı evi paylaşma noktasında birbirine hesap verme durumu söz konusu olacaktır. Alfa olmaya çalışan kadın ben özgürüm hesap vermem diye ortaya çıkarken, alfa erkek hesap vermeye başlamak suretiyle alfadan betaya geçiş yapacaktır. Beta erkeğe geçişle erkek itibar kaybeder. Doğası gereği alfa olamayacak kadın alfalaşmaya çalışarak hem erkeği betaya döndürük. Erkek beta olup sessiz kalınca da sorumluluğu kaldıramayan kadın shittest gibi uygulamalarla ilişkiyi ya erkeğe sonlandırmaya çalışır ya da kendi sonlandırır.  


Tomassi'nin Demir Kuralı #5

ASLA bir kadının doğumu kontrol etmesine izin vermeyin.

Kadın erkeği hamile kalmak suretiyle evliliğe zorlayabilir. Erkek zor durumda kalmamak için korunmalıdır. Çocuk konusundaki kararı da verecek olan erkektir. Korunma kadının inisiyatifine bırakılamaz der Red Pill doktrini. 


Tomassi'nin Demir Kuralı #6.

Kadınlar, bir erkeğin sevilmeyi beklediği şekilde bir erkeği sevmekten tamamen acizdir.

Sadeliği içinde bu, insanların durumu hakkında ciltler dolusu konuşuyor. İnsanların ya yüzleşmeleri ve kabul etmeleri ya da hayal kırıklığıyla yüzleşemedikleri zaman hayatlarının geri kalanında inkar ederek delirmeleri gereken yaygın bir nihilizmi doğru bir şekilde ifade ediyor.

Kadınlar, erkekleri, erkeğin mümkün olduğunu düşündüğü şekilde, onun yetenekli olması gerektiğini düşündüğü şekilde sevemezler.

Bu doktrine göre erkek duygusaldır. Kadın ise çıkarları doğrultusunda hareket eder. Hal böyle olunca kadın empati yapamaz. Başka bir değişle erkeğin kadına bağlandığı kadar kadın erkeğe bağlanamaz. Anlık duygu değişimleri kadını bir anda erkekten uzaklaştırabilir. Kadın için doğal olan bir durum erkek için anormaldir. Bu doktrine kadın erkeği bir anlık kızgınlıkla aldatabilir. Özetle kadın erkeği bir çırpıda siler. Kadın erkeğe ASLA acımaz. Alfalaşmaya çalışan kadın ya beta erkeklerle tatminsiz ilişkiler yaşar ya da alfa dul olarak hayatına devam eder.


Tomassi'nin Demir Kuralı #7

Başarısız bir ilişkiyi yeniden inşa etmeye çalışmaktansa, yeni, taze, müstakbel kadınları geliştirmek için harcanan zaman ve çaba her zaman daha iyidir. Çöp kaldırıma sürüklendikten sonra asla çöpün içinden geçmeyin. Dağınık oluyorsun, komşuların bunu yaptığını görüyor ve kazmaya değer olduğunu düşündüğün şey asla düşündüğün kadar değerli değil.

Yıkılmış ve enkaz haline gelmiş bir ilişkiyi yeniden başlatmanın bir anlamı yoktur. Kadın bir kere erkeği bırakmıştır zaten ve kadın erkeği yeniden bırakabilir kuralı bu bakış açısına dair bir açıklamayken bir diğer yandan değerini yitirmiş olan bir ilişkinin yeniden değerli olması mümkün değildir. Bitmiş bir ilişkiyi yeniden başlatmak sağlıklı değildir. Şişe bir kere kırılmıştır. Cam parçacıkları bir kere birleştirilse bile şişeden su sızar yani ilişki içerik/duygu kaybeder.


Tomassi'nin Demir Kuralı #8

Her zaman bir kadının seni neden becermeyeceğini anlamasına izin ver, bunu asla onun için yapma.

Toplumsal zorunluluk olarak kadınsı buyruğu sürdürmenin ayrılmaz bir parçası, kadınları birincil cinsel seçiciler olarak tutmayı içerir. Daha önceki birçok yorum ve gönderide detaylandırdığım gibi, bu, bir kadının cinsel stratejisinin, kapasitesinin (çekiciliği) bu stratejiyi tatmin etmek için mevcut en iyi erkeklerden seçim yapmasına izin verdiği kadar optimize edilmiş bir durumda olmasını gerektirdiği anlamına gelir.

Cinselliğin yaşanıp yaşanmamasına karar verecek olan kadındır. Erkek cinsel ilişkinin olup olmayacağına karar veremez. Kadın kiminle cinsel ilişkiye girip girmeyeceğinin kararını kendisi verir. Bu kararı asla erkek veremez. Erkek kadını ilişkiye zorlayamaz. Bu ilişkiyi devamını zora sokar. Seçimi kadın yapacaktır. Kadın bu ağır yük altına bazen ezilir. Ya çıkarları ile uyuşmayan erkekler fırsat verdiğini anlar. 

Şahsi kanaatim sadece cinsellik noktasında değil, diğer tüm noktalarda kadın kendi kararını kendi vermelidir. Başkalarının aklı ile hareket eden birey başkaları onun yanında değilken kendi vermediği kararın altında ezilir. Son pişmanlık fayda etmez. Hayat tercihler üzerine kurulur. Kadın tercihlerinin sonucuna katlanır. 


Tomassi'nin Demir Kuralı #9

Hiçbir koşulda asla kendini küçümseme. Bu, kendi kendinize başlattığınız bir Ölüm Öpücüğüdür ve Ödül Zihniyetinin antitezidir. Kendinizi bir kez kabul edip "tam bir ahmak" olarak takdim ettiğinizde, bir kadına olan güvene geri dönemezsiniz. Asla bir kadının sempatisine hitap etmeyin. Sempatileri kendi iradesiyle verilir, asla istenmedikleri zaman - kadınlar sempati yükümlülüğünü küçümserler. Hiçbir şey uyarılmayı acıma kadar öldürmez. Kendinizi ciddi bir şekilde acınası olarak görmeseniz bile, kendinizi acınası olarak resmetmek hiçbir zaman yararınıza olmaz. 

Bu kuralı erkeğin özgüveni ile birlikte değerlendirmek gerekir. Kadın önce erkeğe saygı duymalıdır. Saygısını göstermelidir. Sonra sevgi ortaya çıkabilir. Bu kuralı sert olarak yorumlayanlar kadının erkeğe olan aşkının yalandan ibaret olduğu ve çıkar ilişkine dayandığını belirtirlerken daha yumuşak yorumlayanlar erkeğin alfadan betaya dönmemesini dayanak noktası yaparlar. Erkek güçlü olmalı, asla kendini kadına acındırmamalıdır.  Özgüven sırf kadın erkek ilişkilerinde değil hayatın her aşamasında bireyde olması gereken bir özelliktir. Birey kendisini küçük görürse saygınlığını yitirir. Özetle erkek kadının karşısında yıkılmaz bir yapı gibi dik durmalıdır. 

Bu yazıda konuya bir hukukçu bakış açısı ile bakmaya çalıştım. Nişan, evlilik, boşanma, aile hukuku davaları ve sair sayısız tecrübe yaşanarak yazılmış olan bu yazı ile bazı okları üzerime çekeceğimin farkındayım. 

Toplumsal cinsiyet eşitliğini her zaman savunucusu olmuşumdur. Fikirler tabii ki tartışmaya açık. Fikirlerini yorum kısmına yazabilirsiniz. Yazıyı sabırla okuduğunuz için teşekkür ederim...


Kaynaklar

Rollo Tomassi kitapları için


Makale Bağlantısı için tıklayın