Başkasının adına şirket kurmak, ticarette kayba uğramış olanların sıfırdan hayatlarına devam etmek için tercih ettikleri bir çıkış yolu olarak karşımıza çıkıyor.
Bu yöntemi tercih edenler yeni kurdukları şirket ile feraha ulaşamayınca adına şirket kurmuş olduğu kişileri de mağdur ediyorlar.
Mağduriyet zincirinin ilk halkasını eski şirketin tedarikçileri ya da aynı sektörün tedarikçileri oluşturuyor.
İkinci mağdur yeni kurulan şirketin ortak ve şirket müdürleri oluyor. Bu mağdurlar başta vergi ve sgk borçlarından sorumlu oluyorlar. Yeni şirket şahıs şirketi ise mağduriyet bu kişilerin şahsi mal varlıklarına kadar ulaşıyor.
Kötüniyetli kişiler yeni kurulan şirketten vekaletname alarak iş görüyorlarsa haliyle naylon fatura bastırarak yeni şirket ortak ve yetkililerin gerek ceza hukuku gerekse vergi hukuku yaptırımları ile karşılaşmalarına sebep oluyor.
Naylon fatura düzenlenmesinden dolayı ceza davası ile karşılaşan yeni şirket müdür ve/veya ortakları; naylon fatura düzenleyenlerin şirket evraklarını resmi ortaklara vermemelerinden dolayı; vergi incelemesini yapan görevlilerin ihbarı ile şirket defter, kayıt ve belgelerini ibraz etmemekten dolayı ayrıca ceza davası ile karşı karşıya kalabiliyorlar.
Her iki suç için ayrı ayrı ceza davası açılması halinde yeni şirketin resmi ortakları yasal sınırları aştığı için hürriyeti bağlayıcı hapis cezasına maruz kalabiliyorlar.
Son olarak şirketlerin boşaltılmasının engellenmesi için Yeni Ticaret Kanunu'nun getirmiş olduğu yaptırımlar, yeni şirket ortaklarının ilave mağduriyetler yaşamasına sebep olabiliyor.