26 Eylül 2017 Salı

Türkler Neden Yabancı Dil Öğrenemiyor?

Sorunun en büyük kaynağı Türk dilinin yapısından kaynaklanıyor olmakla beraber Türklerin yabancı dil öğrenememesini en büyük sebebini yabancı dil eğitimine geç başlanılmış olması oluşturuyor. 

Çocuk yaşta öğrenmiş olduğumuz bazı şeyleri halen kullanmaya devam ediyoruz. Bir kazanımı ne kadar erken edinirsek o kazanımı o kadar çok kullanmış olduğumuz için orantılı olarak o kadar verim elde edebiliyoruz. Onbeş yaşına gelmiş bir çocuğun veya bir üniversite öğrencisinin zaman problemi bir yana algılama ve öğrenme kapasitesi çocuklara göre farklılık gösteriyor. 

Yoğunlaştırılmış eğitim görülen hazırlık sınıfları odaklanma problemini öğrenci açısından en aza indirgiyor. Öğrenci bir tek yabancı dile odaklandığı seyreltilmiş programlara göre daha çok başarı elde ediyor. 

Haftada dört veya altı saatlik okul müfredatından da sonuç elde edilememesinin bir başka sebebi öğrencinin okul dışı zamanda ders tekrarı yapmaması oluşturuyor. 

Ezbere yapılan eğitim de bilginin birden girip birden çıkmasına sebebiyet veriyor. 

Yabancı derslere katılım öğrenci sayısının fazla olduğu sınıflarda daha az olduğu için verim düşüşe geçiyor. Otuz kişilik bir sınıfta yabancı dil öğrenmek ile on kişilik sınıfta yabancı dil öğrenmek arasında büyük zaman farkları oluşuyor. Bu örnek öğrenci aritmetik olarak üç kat daha fazla etkileşimde bulunmak zorunda kalıyor.  

Türk eğitim sistemi monolog şeklindeki dersleri zorunlu kılıyor. Öğrencinin katılımın zaruri olduğu yabancı dil sınıflarında öğretmenin tahtada tek başına bir şeyler yazıp çizmesi öğrenci için bir şey ifade etmiyor. 

Öğrenme süreci aslında bir algı süreci. Peki bu algı süreci hangi becerilerden oluşuyor. 

Dilbilgisi,
Kelime bilgisi, 
Okuma bilgisi, 
Yazma,
Konuşma, 
Dinleme

Etkin yabancı dil eğitimi için öğretmenin bu becerilerden tümünü öğrencilerine kazandırması gerekiyor. Bu becerilerin tümü sadece sınıfta yapılacak çalışma kazanılamaz. Öğrencinin sınıf dışında da becerileri ayrı ayrı kullanması gerekiyor. 

Unutulmaması gereken bir diğer unsur ise öğrencinin kendi ana dilini günlük yaşam ihtiyaçlarının ötesinde dilbilgisi yönünden çok iyi biliyor olması gerektiğidir. Aksi halde öğrenci kıyaslama yapamaz. Ana dille yabancı dil farklı dil gruplarına ait olsalar da öğrenci kafasında çağrışım yapmadan yabancı dili öğrenemez.

Çevre faktörü yabancı gelişiminde en önemli etkenlerden birini oluşturuyor. Öğrenci sınıftan çıktıktan sonra kendi ülkesi dahilinde kendi ana dilini kullanıyor. Yabancı dilini kullanmak zorunda olmayışı öğrencinin becerilerini gelişmesine engel oluyor. 

Öğrenci yabancı çok iyi bilmiyor olsa bile kendisini zorlayarak belirli seviyede yabancı dil becerilerine sahip olabiliyor. 

Gerek özel dil kursların gerekse özel derslerde öğretmen öğrencinin ihtiyaçlarına özel eğitim programı geliştiriyor. Öğretmen yıllardır süregelmiş ve güncel olmayan okul müfredatlarına bağlı kalmıyor. 

Unutmamak gerekir ki yabancı dilde alt yazılara mümkün olduğunda az bakılarak izlenen bir film veya bakarak dahi olsa okunan şarkı sözleri öğrencinin becerilerinin gelişmesine yardımcı oluyor. 

Tüm yabancı dil öğrencilerine başarılar dilerim. 

Neden Yabancı Dil Olarak İngilizce Öğrenmeliyiz? yazımızı okumak için üzerine tıklayınız.