11 Mart 2014 Salı

Atatürk Orman Çiftliği Pastorize Sütü, Ergenekon Tahliyeleri

Bu bir reklam değildir.
AOÇ (Atatürk Orman Çiftliği) ürünleri ile 90'lı yılların sonunda Ankara'da üniversite öğrencisiyken tanıştım. Pastorize İnek Sütü, Çifliğin en çok tercih ettiğim ürünü. 

Yorucu bir günün ardınca içilen bir bardak sütün tadından aldığım zevki kelimeler ile ifade edemiyorum. İşletme devam ettiği sürece günlük olarak bu markayı tüketmeye devam edeceğim. 

Atatürk, yerli yabancı pek çok ziraatçiyi bir araya getirerek çiftliği inşa ettirmiş. Kurumun internet sitesinde tarihsel gelişim hakkında özet bilgiye sahip olabiliyorsunuz. Çifliğin kuruluş aşamasında çorak Ankara bozkırının tercihinde Atatürk'ün ısrarı, doğa ile mücadele sonrasında sonuca varma konusunda bize en güzel örneklerinden birini temsil ediyor. Bu hikayeyi eğitim-öğretim hayatımız boyunca defalarca dinledik. 

Çorak Ankara bozkırını adam etti bu millet, doğa ile mücadelede örnek bir başarı elde etti. Elbette bu zor günleri de aşacak. 

*   *   *   *

Hukukçu kimliğimden yola çıkarak Ergenekon ve devamındaki davalar hakkında birkaç kere fikirlerimi beyan etmiştim. Kamuoyunda yıllardır tartışılan bu davaların  inandırıcı olup olmadığına dair tartışmalar yıllarca daha devam edecek. Hukuk ders kitaplarına geçecek doktrin tartışmalarına şahit oluyoruz. 

Özgürlük sahip olduğum en değerli varlıktır. Hele birde ceza davaları ile ilgileniyorsanız özgürlük sizin için varlığını hissetmediğiniz hava bir gibi bir kavram olmaktan çıkar. Ne zaman cezaevi ziyaretinde bulunsam Metris Türküsü aklıma gelir. Protest kimliğe sahip türkü dileme dolanır ta ki cezaevinden ayrılana kadar. Mesleğimin ilk yıllarında tahliye kararı aldığımda müvekkilimin varsa ailesi ile birlikte cezaevine gider, tahliyenin mutluluğunu bizzat yaşardım. Zaman yetersizliğiyle bağlantılı artık bu duyguyu daha az yaşıyorum. 

*    *    *    *

Özgürlüğünü kaybetmeyenler özgürlüğün ne olduğunu bilmezler. AB Uyum yasaları sürecinde ceza davalarında denetimli serbestlik gibi tutuklamaya alternatif mekanizmaların devreye girmesi ile daha rahat bir ortamda yaşıyoruz. Ancak bir taraftan Youtube, Facebook, Twitter gibi sosyal medya araçlarının yasaklanmasının tartışıldığı bu ortam bu gün yaşadığımız onlarca tahliyenin mutluluğunu gölgeliyor. Kısıtlama bireysel değil toplumsal olacak. Toplumsal ifade özgürlüğüne ket vurulacak. 

*    *    *    *

Yargısal süreç, Ergenekon davaları iddianamelerindeki tezlerin ispat edilip edilmediğini gösterecek. Masumiyet karinesi, şüphenin derecesine göre ispatlanmış olacak ya da çürütülecek. 

Yargılamanın bu aşamasındaki tahliye kararları fazla birşey ifade etmiyor. 1994 günlük tutukluluk ardından ailesi ile birlikte tahliye sevincini yaşayan Tuncay Özkan bu davadan beraat etmiş olsa 1994 günü geri alabilecek mi? Umarım haksız tutukluluğuna karar verilen diğer tutuklularda bir an önce tahliye edilirler.

Saygılarımla

Av. Ali Emre DEŞAT

Site Haritası