30 Ocak 2015 Cuma

Sosyal Güvence

Sosyal güvence denince ilk akla işyeri sahibinin yaklaşık 410.TL'yi ya kendisi için ya da yanında çalıştırdığı işçisi için ödemesi gelir.
Ekonomik şartların olumsuzluğu yüzünden pek çok meşlektaşım SGK primlerini ödeyemediği gibi piyasada hatırı sayılır işverende sigorta priminden kaçmak için kaçak işçi çalıştırmak zorunda kalıyor. Kaçak işçiliğe ilaveten yabancı işçiyi çalıştırmak işverenleri iki ayrı ceza ile karşı karşı kalma riskini ortaya çıkarıyor. 

Mum dibini aydınlatmaz derler. Son torba yasa ile başta sosyal güvenlik primleri ve vergi ödemeleri olmak üzere hatırı sayılır ödemenin faiz alınmaksızın ödenmesi imkanı doğdu. 

Vakti zamanında esnaflık yapan çok yakın bir akraban SGK primlerini ödemeyi ihmal ediyor. Son olarak Genel Sağlık Sigortası primlerini ödemeksizin aylık 210 küsur liradan yaklaşık 6500 civarında GSS prim borcu bulunduğu için emeklilik hakkını elde edemiyor. Prim borcunu ödemek için kredi temini amaçlı bankaya başvurduğunda vergi borcu karşısına çıkıyor. Vergi dairesinde 1997 yılından kalma vergi borcu ile karşılaşıyor. Faizsiz 2500.TL, faizi ile 7500 TL olan torba yasaya tabi ancak varlığından haberdar olmadığımız bu haktan faydalanamıyor. 

Aynı yakınım sağlık problemleri olduğu için sosyal güvence ayrıca önem arz ediyor. 

Kendisi için zamanında çerez parası sayılacak prim ödemeleri gerçekleştirilmiş olsaydı ne bugün sağlık güvencesinden mahrum kalacaktı ne de emekli olabilmek için bankaların kapısında nöbet tutmak zorunda kalacaktı. Zamanında ödenmeyen sosyal güvenlik primleri dağ gibi karşımıza çıktı.