7 Ağustos 2015 Cuma

Silivri Cezaevi Ziyareti İzlenimlerim

Uzun bir aradan sonra ilk kez infaz aşamasındaki bir hükümlüyü ziyaret etmek için Silivri Cezaevine gittim. Malum olunacağı üzere avukat olarak vekaletname olmaksızın bir hükümlüyü 3 kere ziyaret hakkımız buluyor. Bugün birinci hakkımı kullandım. 
Bu uzun yolculuk sabah 5.30'da başladı. Köprü trafiğine takılmamak için yola erken çıktığım. Cezaevine vardığımda saat 08.00'i biraz geçiyordu. 

Hükümlünün eşi ile buluştum. Hükümlü işlemiş olduğu suç, neticeten almış olduğu ceza ve cezaevindeki psikolojisi  genel bilgi aldım. 

İnfaz durumu ile ilgili bilgiyi kesinleştirmek için cezaevi savcısının personeli ile görüştüm. Bilindiği üzere kapalı cezaevinden açık cezaevine alınmak için neticeten verilen cezanın 1/5'i kapalı cezaevinde geçirmiş olmak gerekiyor. 

Hükümlü şahsın açık cezaevine alındıktan sonra denetimli serbestlikten faydalanarak tahliye olabilmesi için cezasının kalan kısmının bir yılın altında olması gerekiyor. 

Adil yargının vermiş olduğu kararın kesinleşmesi sonrasında verilen karar şeriatın kestiği parmak acımaz mantığından hareketle cezaevindeki yatan kader mahkumlarını fazla etkilemiyor. Ama bugün ziyarette bulunduğum kişi pisi pisine ceza yemiş ve almış olduğu ceza bir şekilde hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesinden yararlanma şartı varken hakimin yüzüğü görmediği kişi aleyhine vermiş olduğu karar insani olarak vicdanımı sızlatıyor. Zaten oldum olması hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlarına şüphe ile bakmışımdır. 

Cezaevinde hükümlü ile görüştükten sonra binayı terk ederken diğer tutuklu ve hükümlülerin yakınlarını ziyaret etmek için gelenlerin kayıtları daha yeni bitmişti. Kayıtların yapıldığı yerin kapıları açılır açılmaz yaklaşık 200 kişi cezaevinin cümle kapısının önündeki sırada daha önce yer kapmak için serbest koşuya geçtiler. Koşan çocuklardan biri ayağı takılarak yere düştü. Az kalsın eziliyordu. İzdihamın fotoğrafını çekebilmek isterdim. 

Hükümlü ve tutuklu yakınlarının yüzlerindeki gülen ifade hayata her zaman olumlu bir pencereden bakabilmenin ne kadar önemli olduğu konusunda bir kez daha ders almama sebep oldu. 200 kişiye depar atıp kucağındaki çocukla birinci sırada kendisine yer bulan delikanlının mutluluğu tahliye mutluluğundan daha fazla gibiydi. 

İşimi bitirip dönüş yoluna geçtiğimde günün ve haftanın yorgunluğunu atmak için evimin yolunu tuttum. 

Dönüş yolunda arabamın üzerinden sıcak memleketlere göç etmeye başlayan leylek sürüsü yazın bitişinin habercisi olarak içimde burukluğa sebep oldu. Her ne kadar sıcak havayı çok sevmesem de yaza veda, ömrümden bir mevsimin daha geçtiği yüzüme vurdu.

Saygılarımla