21 Aralık 2012 Cuma

Haftanın Filmi (1) - Uçuş, Flight (2012 Film), Denzel Washington

Uzun bir aradan sonra sinema pehrizini, Denzel Washington (William "Whip" Whitaker rolünde) ile bozdum. Bahaneler hayatımın hatırı sayılır hobisini ihmal etmeme sebep olmuştu. İşlerimi erken bitince uzun zamandır büyüsünden uzak kaldığım beyaz perde ile hasret giderdim.

Denzel, filmlerinde sorumluluk sahibi, örnek alınacak insan karakterini sergiler, kötü örnek olmaz, en kritik yerinde verdiği kararlar ile filmin gidişatını değiştirir. Beklenti bu yönde olunca uyuşturucu bağımlısı ve alkol bağımlısı karakter ile hayat kırıklığına uğradım.
Filmin Konusu: Sansürlenmemiş başlangıç sahnesi ardından Whip kısa mesafe uçuşta kaptan pilotluk yaptığı uçağa biner. Fırtınanın arasından son sürat geçerek uçağı bulutlar üzerine çıkarır. Türbülans nedeniyle içki servisini durdurur ama iki şişeyi fondip etmeden duramaz. 20 dakikalık kestirmenin ardından uyanır derken uçak pike konumunda serbest düşüşe geçer. Deneyimli pilot maharetini gösterir ve uçağı 4 yolcu 2 mürettebat kaybıyla açık araziye ters olarak mucizevi şekilde indirmeyi başarır.

Whip hastanede gözünü açar, kaza soruşturma komisyonu yanında biter. Basın mensuplarının önünde konuşlandığı evinden uzakta rahmetli babasından kalma kır evine kendini atar. Kaza sonrasında hastanede tanıştığı eroin müptelası hatun ile romantik anlar geçirdikten sonra kendini kaybedecek kadar içer ve yere yığılır. 

Soruşturmadan bir gün önce aynı naneyi otelde de yer. Bir minibar dolusu içkiyi hiç eder. Soruşturma toplantısına 1 saat kala kokain vasıtasıyla ayılır ve kendisini soruşturma komisyonu önünde bulur. 

Komisyon toplantısında kendisine sorulan soruları hatasız yanıtlar. Zurnanın zırt dediği yerde, kazadan bir gece önce geceyi bir beraber geçirdiği hostesin de kanında alkollü olduğu gerçeği ile bir daha yüzleştirilir, uçakta bulunan alkol şişelerinin aynı zamanda bu kazada ölen bu hostese mi ait olduğu sorusuna dayanamaz, suçu hostesin üzerine atmaz; alkolik olduğunu, uçağı alkollü kullandığını, halen alkollü olduğunu itiraf eder.

Whip, eşinden boşanmış, oğlu tarafından reddedilen, alkolik, esrarkeş, sorumsuz ve daha sayamadığımız sayısız kötü karakter özelliklerini, adet bir gömleği çıkarır gibi çıkarıp suçunu itiraf edince tam tersi karaktere bürünür. Cezaevine düştüğü halde alkollü içki kullanmaktan ve ölüme sebebiyetten ceza almaz. Uçağı başarı ile indiren bir kahraman olduğu için sadece kamu güvenine karşı suç işlediği için 4 - 5 senelik bir ceza alarak ömür boyu hapis cezasından kurtulur. 

Filmin sonunda fazilet sayılacak davranışlarının karşılığı alır, oğlu ile barışır, cezaevindeki terapi grubuna katılır. Çevresindekilerin saygınlığını kazanır, cezaevinden çıkacağı güne kendisine yeni bir Whip olarak hazırlamaya koyulur. 

Eleştiri: Özellikle aksiyon türü filmlerden tanıdığım Denzel Washington, kendisi ile özdeşleştiremediğim Whip karakterini de başarı ile canlandırdı. Hep iyiyi sergileyecek değil ya kötü adamı da  başarı ile filmin sonunda örnek alınacak insana çevirmeyi başardı. 

Filmindeki diğer karakterler Whip yanında sönük kalıyorlar. Buna rağmen Whip'in avukatı rolündeki Don Cheadle, ki kendisini Hotel Rwanda filmindeki otel müdürü rolü ile kanıtladığını düşünüyorum, Whip'e karşı emin tavırları ile neredeyse Whip'i bastırıyordu. Bir an Whip'i alkolden kurtaracak diye düşünürken, Whip'in sorumsuz karakteri baskın çıkarak son son anda Don karakterini bastırmış oldu. 

Whip'in genç sevgilisi Nicole rolündeki Kelly Reilly benim için yeni bir karakter olmakla beraber eroin, esrar bağımlısı rolünü bayağı iyi canlandırmış. 

Puanlama: 10 üzerinden 7. - Uçak kazası, uçak kaçırma konuları Hollywood tarafından temcit pilavı gibi önümüze çıkarılıyor. Kaza sonrası kaptan pilotun psikolojik analizi orijinal bir konu. Soruşturma komisyonu sahnesi biraz kısa geçiştirilmiş. Whip'in cezaevine giriş sürecindeki iyi hali atlanarak doğrudan cezaevinde geçirdiği ilk bir yılın sonrasındaki bölüme geçiş çok hızlı. Eksikliklere rağmen izlemeye değer bir film. 
İyi eğlenceler.