4 Eylül 2015 Cuma

Cezaevlerinin Gidişatına Dair

Açığa ayrılma yönetmeliğindeki değişikliğe ilişkin yazımın çok okunması ve bu yazıya dair bir hafta içerisinde gelen yirmi kadar benzer nitelikli soru üzerinde bu yazıyı yazma ihtiyacı hissettim. 

Müvekkil hakkında verilen cezanın kesinleşmesi ile avukatın ceza dosyasında müvekkilini cezaevinde ziyaret etmek dışında yapabilecek fazla bir şeyi kalmaz. 

Yargılamanın yenilenmesi sürecinden nadir sonuç elde edilebildiği için bu istisna üzerine fazla değinmek istemiyorum. 

İnfaz hukuku avukatların iştigal alanına fazla girmez. Re'sen harekete geçme ilkesinin hakim olduğu bu dalda kişinin cezaevine girişinde çıkacağı tarih müddetname ile belirlenir. Günümüz koşullarında hesaplamalar bilgisayar ortamında yapıldığı için bir kişinin fazla ceza yatması olasılığı geçmişe nazaran düşüktür. 

Geçmiş yıllarda cezanın infazının son bir yılının denetimli serbestlikten faydalanılarak cezaevi dışında geçirilmesi ile yeni infaz rejiminde hükümlüler açısından değişiklik söz konusu oldu. 

Son olarak yukarıda bahsetmiş olduğum açığa ayrılma yönetmeliğindeki değişiklik ile cezaevinde geçirilecek süre açısından bir değişiklik olmamakla beraber nispeten daha rahat koşullarda cezanın çekilmesi imkanı doğdu. Tabi kapalı cezaevlerindekilerin açığa alınması ile açık cezaevlerindeki kapasite sorunun kapalı cezaevlerinin bazılarının açık cezaevine dönüşmesi dışında bir çözümü kısa vadede görünmüyor. 

2000'li yılların başında cezaevlerindeki 60 küsür binlik mevcudun bugünlerde 200.000 yaklaşması ve cezaevlerinin fiziki koşullarındaki yetersizlik yeni cezaevlerin hizmeti sokulması ile aşılmaya çalışıyor. 

Özgürlükçü ceza hukukunun hakim olduğu ceza ve infaz tercihlerinin bir kenara bırakıldığına ilişkin tartışmaların var olduğu son günlerde gidişat bir taraftan hürriyeti bağlayıcı cezaların arttırılmasına ilişkin eğilimi destekliyor iken diğer taraftan özellikle şahıslara karşı suçlarda devletin geçmişte genel af, kısmi af, şartlı salıverme yasaları ile cezaevlerini boşaltma tercihleri devlet neden bana karşı işlenmiş olan suçun suçlusunu salıveriyor tartışmasını da alevlendiriyor. 

Kural bireylerin özgürlüğüdür. Suçun cezalandırılmasının temel amacını hem bireyin bir daha suç işlememesi temin etmek hem de bireyle benzer nitelikte suç işleme eğilimi olan kişilere tabiri caiz ise ibret olmasını sağlamaktır.

Ceza politikasından cezayı ve tutuklamayı arttırıcı tercihler cezaevlerinin tartışılan bu halinin temel sebebini oluşturmaktadır. 

Diğer taraftan açığa ayrılma yönetmeliğinin değiştirilmesi ile kademeli olarak cezaevlerinin mevcudunun azaltılmasına ilişkin adımların atılacağını düşünüyorum. Bu satırlardan sonra yazacaklarım tamamen tahmindir. Devletin herhangi bir resmi kurumundan bilgi almış değilim. Avukat içgüdüsünden kaynaklı tahminim diyebilirim. 

1. Cezanın son bir yılını denetimli serbestlikten yararlanarak dışarıda geçirme imkanı genişletilecektir. İlk aşamada son iki veya üç yılın denetimli serbestlikten faydalanarak dışarıda geçirilmesi imkanı getirilebilir. 

2. Nafaka hariç özellikle taahhüdü ihlal eylemi başta olmak üzere icra ceza suçlarının kapsamı daraltılacaktır. Ben avukatlığa başladığımda mal beyanında bulunmamak suçtu. Son bu eylem suç olmaktan çıkarıldı. Karşılıksız çek keşide etmekte suç olmaktan çıkarıldı. 

3. Nasıl ki kabahatlerin,  Türk Ceza Kanunu'ndan ayrı olarak düzenlenmesi ile  hürriyeti bağlayıcı hapis cezalarında bir azalma olmuş ise  bazı suçlar idari para cezası ile cezalandırılır hale gelecektir. 

4. Askeri Ceza Kanunu'nda düzenlenen bazı suçlar ya suç olmaktan çıkmış ve idari para cezasını çevrilmiş ya da adli yargının görev alınına sokularak kısmen iyi hal ve benzeri cezayı hafifletici uygulamaların önü açılmıştır. Kademeli olarak zorunlu askerlik uygulamasının kaldırılması ile askeri suçlarda da azalma olacaktır. 

5. Rahşan Affı olarak kamuoyunda tanımlanan şartlı salıverme yasası benzeri bir yasa ile bazı suçlardan ceza almış olan hükümlülerin cezaevinden tahliyesi temin edilecektir. Anayasanın eşitlik ilkesinden yola çıkarak yapılan iptal başvuruları bu yasalara ilişkin kapsamın genişletilmesi için yasal düzenlemelerde yapılabilecektir. 

6. Son olarak özellikle terör suçları için geniş kapsamlı bir af ile terör eylemlerinin sonlandırılmasına ilişkin siyasi bir manevra söz konusu olacaktır.

Zamanın ne getireceğini bekleyip göreceğiz. Altı madde halinde saymış olduğum öngörülerimin tekrardan bir tahmin olduğunu hatırlatırım. 

Saygılarımla.