6 Nisan 2013 Cumartesi

Avukatlar Günü

Yargının kurucu unsurlarından avukat çağlar boyu adalet mücadele etmiş durmuş. Kimi zaman iktidarlar tarafından kimi zaman iktidar muhalefet işbirliği ile zulmü kendilerine görev bilmişlerin kurduğu ittifaklara karşı savaşmış avukatlar. 
Bu mücadele ne için? Yeni nesil adliye binaları o kadar büyük ki, üstatlardan biri AVM tabirini kullanıyor, koridorlarında gözleri kapalı adalet hanımı ararken körebe gibi hissediyorum kendimi. Arayıp bir türlü bulamadığım Themis, tanrıça olarak en kutsal görevlerden birine sahip ama acaba ne zaman görevini tam anlamıyla yerine getirecek. 
Sonuçları öngörülemeyen bir geçiş sürecini yaşadığımız bugünlerde adalet hanım daha da anlamı görevler yerine getirecek. 
Vicdanı ile cüzdanı arasında sıkışmış olan hakim devlet güvencesi zırhı altında görevini ifade ederken avukatı kim koruyacak?
2040 yılında emekli olduğumda alacağım maaşımla nasıl geçineceğim? Kaçımız gelecek kaygısı olmadan görevimizi ifa edebiliyoruz? Ekonomik sebeplerden ötürü bakmak istemediğimiz ama bakmak zorunda kaldığımız davalar, davanın ilerleyen aşamalarında zul haline geliyor. 
Görevimizi ifa ederken verimlik esasına göre çalışabiliyor muyuz? Usul ekonomisi avukatlar tarafından uygulanamadıktan sonra adalet nasıl işleyecek?
Avukatların yasal zorunluluktan dolayı tabi oldukları baroların siyasal gelişmeler karşısında koydukları tepkileri avukatlar dışında kimler tarafından takip edilebiliyor? Basın yayın organlarında yeterince yer alabiliyor mu? Hayır. Popüler kültürün ögelerinden olan dizilerin fragmanları kadar bile değeri yok baroların çığlıklarının.
Bütün olumsuzluklara rağmen avukatlar canla başla çalışıyor. Sesini duyurmaya çalışıyor. Ayrım yapılmaksızın tüm avukatlar davaların bir an önce sonuçlandırmak için çaba gösteriyorlar. Saniyelerle sınırlı olsa da haberlerde yer alabiliyorlar.
Her şeye rağmen mücadele devam ediyor. Avukatlar günümüz kutlu olsun.