Bu gün 20 Kasım. Toplumun çoğu bugünün ne anlama geldiğini bilmiyor. 20 Kasım 1989 tarihinde Çocuk Hakları Sözleşmesi (Convention on the Rights of the Child) Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda kabul edildi. 1990 tarihinde ülkemiz bu sözleşmeyi imzaladı ancak sözleşmenin Resmi Gazete'de yayımlanması 1995 yılını buldu.
İstanbul Barosu CMK Servisi 'nde görev yapan avukatlardan biri olarak çocuk hukuku uygulaması içinde bulunmaktayım. Ancak gelinen noktada hukuki haklar açısından belirli bir yol katedilmiş ise de toplumun geneli açısından daha çok fırın ekmek gerektiği kanaatindeyim.
Geçen gün Çağlayan Adliyesi'nde meslektaşlarım ile duruşmaya girmek için mahkeme salonu kapısında beklerken çocuk hakları konusunda ne kadar ilerlemiş olduğumuza (!) bir kez daha şahit oldum.
Yaşı büyük sanık veya sanık yakını duruşma salonuna gelirken çocuğunu da duruşmaya getirmişti. Çocuğunu bırakacak yeri olmayan annenin duruşmaya gelirken çocuğunu getirmesinde garip bulmuyorum ancak çocuk yere yatınca bütün gözler çocuğa çevrildi. Olağan olanı çocuğun annesinin yerinden kalkarak çocuğunu yerden kaldırması veya çocuğunu çağırarak ayağa kalmasını sağlamaktı. Duyarlı anne her ikisini de yapmadı. Çocuk kımıldamadan yaklaşık yarım saat yerde yattı.
Çocuğun yerde uyumaya devam ettiği esnada mübaşir duruşma salonundan çıktı. Duruşmalara öğleden sonra 13:50'den sonra devam edileceğini söyleyince yemek molası verdik. Yemekten döndüğümüzde çocuğun koltuk üzerinde uykusuna devam ettiğini görünce yüreğimi su serpildi.
Toplum mühendisliğinin önemi defalarca vurguladık. Çocuk Hakları ve benzer sözleşmeler bireylerin belirli standartlarda yaşamasını temin etmek için vardır tabi gerçek anlamının anlaşılabildiği ölçüde. Geleceğimiz çocuklar. Onlar ne kadar mutlu, sağlıklı ve huzurlu ise biz de o kadar iyi çocuk yetiştiriyoruz demektir.
İstatistiklere Çocuk ( İstatistikler Güncel Değildir. Fikir sahibi olmak için belirtilmiştir )
Deşat Avukatlık Bürosu
Deşat Avukatlık Bürosu