25 Kasım 2014 Salı

Tebligat Sorunu

Bir davanın davacısı veya bir icra takibinin alacaklısı talebinin karşı taraftaki muhatabına ulaşıp ulaşmadığından haberdar olabilmek için tebligatın akıbetinden haberdar olmak zorundadır.

Tebligat muhataba ulaşmış işe icra takibini ve dava için taraf teşkili gerçekleşmiş olduğu için yargısal işlemlere devam edilebilir.  

Tebligat muhatabına ulaşmamış ise evrak merciine bila tebliğ iade edilir. Artık alacaklı ya da davacı borçlunun veya davacının adresine ulaşmak zorundadır. 

Şirketlere ilişkin tebligat adresini ticaret sicil memurluğundan sorulup öğrenilir.  Eğer ticaret sicilden gelen yazıdan öğrenilen adres ile borçluya/davalıya gönderilip iade olan tebligattaki adres aynı adres ise o zaman Tebligat Kanunu m.35'e göre muhataba yeni bir tebligat gönderilir ki bu tebligata uygulama da 35'e göre tebligat denir. 800.000 civarındaki şirketin sadece 120.000 kadarı düzenli olarak vergi beyannamesi vermekte olup geri kalan şirketler resmiyette var ama fiilen yoktur. 120.000 şirketin bir kısmı da faaliyetini mevcut adreslerinin dışında sürdürmektedir. Hal böyle olunca şirketlere ulaşmak sıkıntı teşkil etmektedir. 

Gerçek kişi olarak nitelendirdiğimiz borçlu/davalı Ahmet Bey ile Ayşe Hanıma ulaşmak ise daha sıkıntılıdır. Öncelikle bu kişinin T.C. Kimlik Numarasını tespit etmiş olmamız gerekir ki MERNİS ismindeki nüfus kayıt veri tabanına vatandaş tarafından beyan edilen adrese UYAP sisteminden sorgulayabilelim. T.C. Kimlik numarası da tespit edilemezse o zaman ilanen tebligat dediğimiz gazete vasıtasıyla tebligat yapmak zorundayız ki bu yol çok pahalıdır.

Yargısal sisteminde en büyük gecikmeler tebligatların gidiş gelişlerinden doğan kaybından yaşanmaktadır. Davanın/icra takibinin ilk aşaması olan taraf teşkilini sağlamakta bile sıkıntı çekmekteyiz ki davaya ilişkin diğer aşamalar açısından eleştirilerde bulunabilelim.