14 Haziran 2015 Pazar

Değişim Paradoksu

Değişim hazır bilinçleri tercih eder. Louis Pasteur'e ait olan bu söz hayatımızdaki kötü gidişata dur diyebilmek için ilk kabullenmemiz gereken gerçekliğin aslında kendimizde başladığıdır. Hayatında dönüm noktası olan değişim için hazır olmazsak ne yaparsak yapalım ilerleme kat edemeyiz. 

Can çıkar huy çıkmaz derler. Kişiliğimizi huylarımız ve karakterimiz oluşturur. Toplumlarında bireyler gibi kişilikleri vardır. Batı toplumu mantığı ön plana çıkarırken doğu toplumunda duygular ağır basar. Müzikte de bu durumu yaşarız. Nasıl ki doğu müziği acılardan bahsederken batı müziği çoğu zaman eğlencenin türlerinden biri oluyor. 

Zaman geçtikçe toplumlarda değişir. 40'lardaki Türk insanı ile 2000'lerin Türk insanı farklılık gösteriyor. Eskiden birey mahallenin parçasıyken globalleşme ve sosyal medya bireyi mahalleden ülke hatta dünya seviyesine çıkarabiliyor. 

Değişime ayak uydurabilen bireyler çevreye hakim olurlarken aynı şey ülkeler içinde geçerli. 

Gelelim siyasete ve hukuka. Toplumu şekillendirmek için hukukun gücünden yararlanma olağan bir durum olmaya başlamışken siyaset değişkenlerin fazlalığı ile orantılı olarak istikrarsızlaşmaya devam etmektedir. 

Son olarak koalisyon tartışmaları seçimlerin birinci haftası sonunda belirsizlik tablosunun oluşmasını güçlendirmektedir. 

Koalisyon kurulabilecek midir ya da erken seçim mi olacaktır? Elbette devlet hükümetsiz kalmayacaktır. Devlette devamlılık esastır. Yeni bir hükümet seçilemese bile eski hükümet görevine devam edecektir. Hayat devam etmektedir. Devletin görünmez kontrolü varlığı her zaman hissettirmemekle beraber sistem devam edecektir. Aksaklıklar olabilir ama en kötü sistem bile sistemsizlikten iyidir. 

Demokrasi özümsemiş olan toplumlarda seçim olağan bir olayken bizim gibi nispeten yeni demokrasi ile karşılaşmış toplumlarda birey ön plana çıkabilecek kadar güçlü ve istikrarlı olamadığı için bireylerin oluşturduğu toplumlarda da sıkıntı bitmek bilmemektedir. Hele bir de metazori ile hareket eden devlet geleneği bireyin güçlenmesine ket vurur. 

Değişim hızla gerçekleşmektedir. Bazılarımız istemese de ortak paydada buluşması mümkün olmayan grupların aynı masa etrafında buluşması söz konusu olacaktır. Hiç şaşırmayın lütfen aksi durumda değişim paradoksunun dışında kalırsınız. Yani yerinizde sayar durursunuz. 

Dinamik yaşam demek bu işte. Kendini özgür ifade edebilmekten başlayıp kendi gibi düşünen bireylerin bir araya gelip belirli bir amaç etrafında toplanabilmeleri ve gidişata hakim olabilmeleri önem kazanmaya başlar. 

Değişimi kabullendikten sonra gerisi kolay. Başlamak bitirmenin yarısı derler ya hani, zaten başlayarak değişime ayak uydurmuş oluyorsunuz. 

Değişim hızla devam ederken yeni kulvarda buluyorsunuz kendinizi. Kimi zaman bir eş kimi zaman bir meslektaş tarafından tekdüze olmakla suçlanırken bazen kendi kendinize eleştiri oklarını saplıyorsunuz. Önemli olan bir yerden başlamak. 

Son olarak şu itirafta bulunmakta fayda var. Aslında farkında olduğum ama karşımdakinden ziyade kendimde bulamadığın cesaretle harekete geçtim dün ve bugün. Bu değişim hem benim hayatımı kolaylaştıracak hem de eşimin ve her ikimizin ailelerinin de bize karşı bakış açılarını değiştirecek. Kendisini ifade etmek ihtiyacı bile duymaktan çekindiğin bu değişiklik ile artık benim için hayat daha kolay. Kendimi hazır hissettiğimde aslında çok büyük olmayan bir olayı sizlerle paylaşacağım. 

Saygılarımla. 

Merak ettiğiniz pek çok konuya Site Haritası bölümünden ulaşabilirsiniz. Bilgi paylaştıkça güzel. Cevabını bulamadığınız sorularınızı okuduğunuz yazının alt tarafındaki yorum bölüme yazarak sorabilirsiniz veya iletişim bölümünden e-posta ile bize ulaşabilirsiniz.