29 Eylül 2016 Perşembe

İcra Borcunun Taksitlendirilmesi / Banka Borcu / 72 Taksit

Değerli Meslektaşım,
Bilindiği üzere, borçluya borcu taksitle ödeme konusunda tanınmış en büyük imtiyaz borcun biri peşin olmak üzere dört taksit ile ödenmesidir. Ancak bu ödeme şekli alacaklı için bağlayıcı değildir. Alacaklı ile borçlu karşılıklı anlaşma halinde borcu taksitlendirir. 
Borç ödeme taahhütnamesinin verilmesi halinde taksit sayısı arttırılabilir. Bununla ilgili bir üst sınır bulunmamaktadır. Ancak taksit sayısı arttıkça alacağı işleyecek faiz artacaktır. Taksitlerin ödenmemesi halinde borçlunun taahhüdü ihlalden ceza alması durumu söz konusu olur. Borçlunun ödeyebileceği taksiti taahhüt etmesi lazım gelir.

Ekonomideki dalgalanmalar neticesinde daha önce kanun ile bankaya olan borçlar için banka borçlularına kolaylık sağlanmış idi. O dönemki uygulama borca uygulanacak faizin düşürülmesi, taksit sayısının 36'ya yükseltilmesi ve yasal avukatlık ücretinin dörte bire düşürülmesi şeklindeydi. 

27 Eylül tarihli 
BANKA KARTLARI VE KREDİ KARTLARI HAKKINDA YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA İLİŞKİN YÖNETMELİK ile adı geçen yönetmeliğe şu madde eklenmiştir. 

“GEÇİCİ MADDE 2 – (1) Bu maddenin yayımı tarihi itibarıyla kredi kartlarının mevcut borç bakiyeleri kart hamilleri tarafından talep edilmesi durumunda en fazla yetmiş iki ay ile sınırlı olmak üzere taksitlendirilebilir. Her aya düşen taksit tutarı ilgili ayın asgari ödeme tutarına eklenir.”

Yukarıda mevzu bahis etmiş olduğumuz daha önceki değişiklik kanun ile yapılmıştı. Yönetmelik ile yapılan bu değişik ile borçluya taksit şansı getirilmiş oldu. Ancak bu yönetmelikte borca ilişkin faize ne olacağı yönünde bir hüküm bulunmamaktadır. 

Daha önceki yönetmelik banka avukatı meslektaşlarımızın vekalet ücreti yasa ile tırpanlandığı için tepki görmüştü. Genel işleyiş gereği vekalet ücreti tüm borç kalemleri tahsil edildikten sonra tahsil edilmiş olduğu için banka avukatlarının 36 ay gibi uzun bir süre yasal düzenlemenin dörtte biri oranındaki vekalet ücretini beklemeleri gerekmişti. 

Yine geçmiş dönemki uygulama, kamu borçlarının yapılanması ve takside bağlanmasına ilişkin torba yasa ile neredeyse aynı dönemde yasalaşmıştı.

Yönetmelikte mevcut haliyle aşağıdaki değişikliklerin yapılması gerekmektedir. 

1. Borçluya verilen 72 taksitlendirme imkanı temerrüde düşsün düşmesin, icralık olsun olmasın ve hatta ödeme emrine itiraz edilip edilmediğine bakılmaksızın tüm borçlulara uygulanmalıdır. Ödemeyi kabul eden borçlu için itirazın iptali davasındaki icra inkar tazminatından da vazgeçilecek bir uygulama getirilmelidir. Borçluların çoğunun zaman kazanmak için ödeme emrine itiraz ettikleri bir gerçektir. 

2. Asgari ödeme tutarlarını ödeyerek borcun temerrüde düşmesini engellemeye çalışan borçlular faize yüklü miktarlar ödemektedir. Alacaktan ilave faiz alınması bankaların işine gelmektedir. Alacağını tahsil edemeyen banka icra yoluna başvurmakta borcu belirli sürede tahsil edemezse dosyasını varlık yönetim şirketine satarak riski dağıtmaktadır. 

3. Bankaların uygulamış oldukları akdi faizin işlemesi asıl alacak için 3 aya kadar sıfırlanmalı, 3 aydan 1 yıla kadar ki ödemeler için akdi faiz yasal faizin yarısına indirilmeli, 1-3 yıldan arası için ödemeler için asıl alacağa yasal faiz işlemeye devam etmeli, 3 yıldan fazla taksit kararlaştırılmış ise akdi faiz uygulanmalıdır. Kademi faiz uygulaması ile borçlu bir alt dilimdeki taksit seçeneklerini vade farkından dolayı kabul etmek durumunda kalacaktır. 

4. Borçlu yapılan taksite uymaması halinde hapis cezası karşı karşı kalacaktır. Taahhüdü ihlal davası için icra takibinin başlamış olması gerektiğini hatırlatmakta fayda var. 

Sonuç olarak;
1. İcra takibine düşmeyen borçluların için takibe maruz kalıp kredi sicillerini bozmamak ve borçlarını yapılandırmak,
2. Bankalar için riskin artmaması, 
3. İcralık olmuş borçluların daha uzun vade imkanı ile nefes alması;
için banka borcu olan icra borçlularının borçlarının ilave koşullarla 72 taksit uygulaması ile yapılandırılması gerektiği kanaatindeyim.

Saygılarımla