26 Şubat 2013 Salı

İcra Takibi Nedir?

Bir alacaklının alacağını devlet gücünü kullanmak suretiyle tahsil etmek için icra müdürlüğünde (icra dairesi) başlatmış olduğu hukuki işleme icra takibi denir.

İcra takibi nasıl hazırlanır? 
İcra takibi takip talebinin icra müdürlüğüne verilmesi ile başlar. Alacaklı icra takibi için bir dosya hazırlar. Bu dosya içinde takip talebi dışında takip konusu alacağın sebebine ilişkin belge bulunabilir. Takip talebi usulüne uygun ise İcra Müdürlüğü borçluya bir ödeme emri gönderir. Avukatlar icra takibi hazırlarken icra takip programı kullanırlar. 

İcra takibi bir illa ki bir belgeye dayalı olmak zorunda mıdır? 
İcra takibi konusu borç bir belgeye dayanmak zorunda değildir. Alacaklı her hangi bir belgeye dayanmaksızın bir icra takibi başlatabilir. Borçlu süresi içinde ödeme emrine itiraz etmez ise icra takibi kesinleşir, alacaklı cebri icra yoluna başvurabilir. Ancak borcun konusu bir belgeye dayalı değil ise o zaman alacaklı alacağını ispatta sıkıntıya düşebilir. Alacaklının elinde alacağını gösteren bir belgenin bulunması lehine bir durumdur. 

İcra Takibi hangi belgeleri dayalı olabilir?
İcra takibi kambiyo senedine dayalı olabilir. Kambiyo senetleri poliçe, bono ve çektir. 
İcra Takibi, Mahkeme kararına dayalı olabilir. Mahkeme kararına dayalı icra takiplerine ilamlı icra takibi denir. 

Genel Haciz Yoluyla Takip
İcra takibi kambiyo senedine ve mahkeme kararına (ilama) dayalı değilse aynı zamanda alacak rehinle temin edilmemiş senetsiz bir alacak ise alacaklı bu tür takip yolunu seçecektir. Borçluya icra müdürlüğü ( icra dairesi) Örnek-7 İlamsız Takipte Ödeme Emri gönderir. 

Ödeme Emrine İtiraz Nedir?
Borçlu ödeme emrine itiraz ettiğinde takip durur. Alacaklının takibe devam edebilmesi için itirazın kaldırılması davası veya itirazın iptali davası açması gerekir. Borçlu icra takibine haksız olarak itiraz ederse kötüniyetli itirazı ile alacağın tahsilini sürünceme bıraktığı için alacaklıya icra inkar tazminatı ödemek zorunda kalır. 

İcra Takibinde Faiz Nasıl Hesaplanır?
Her alacak için farklı bir faiz oranı uygulanır. Faiz oranları Merkez Bankası tarafından belirlenir. Genel alacaklara yasal faiz uygulanır. Ticari alacaklara reeskont ve avans faizi uygulanır.

İcra Takibinde Sürelerin Önemi Nedir?
İcra hukukunda her bir hukuki süreç için farklı süreler belirlenmiştir. Belirlenen süre içinde yasal hakların kullanılmaması halinde hak kaybı söz konusu olabilir.  

İcra ve İflas Hukuku teknik bir hukuk dalıdır. Kesinlikle basite indirgenmemelidir. Hukuki olarak elde edilmiş olan bir hak icra takibi sürecinde şekle ve sürelere uygun ileri sürülmezse alacaklı hak kaybı yaşayabilir. 

İcra ve İflas Hukuku'nda borçlunun korunması ilkesi söz konusu olup alacaklı alacağında haklı diye her türlü hakka sahip değildir. Borcun ödenmesinin istenmesi de yasalara uygun olmalıdır. Devletin vesile olmuş olduğu alacağın tahsil edilmesi sürecinde devlet ceberrut devlet anlayışı ile hareket etmez. Alacaklı ile borçlu arasında denge kurar. İcra Müdürlüğü taraflar arasında denge kurulmasında esas rolü üstlenir. İcra Müdürlüğü'nün işlemlerine karşı süreli ya da süresiz şikayet hakları mevcuttur. Şikayet hakkı icra hukuk mahkemelerine başvuru ile işletilir. Şikayetin kabulü halinde İcra Müdürlüğü'nün yasaya aykırı işlemi ortadan kaldırılır. Şikayetin reddi halinde icra müdürlüğünün hukuka uygun olarak yapılan işlemi onaylanmış olur. 

İcra Takibinde Avukatlık Ücreti Nedir?
İcra takibinde alacaklı kendisini bir avukat vasıtası ile temsil etmiş ise borçlu alacaklının avukatlık ücretini öder. Avukatlık ücreti tarifeye bağlı olup tarife her sene Resmi Gazete'de belirlenir. Avukatlık ücreti takip tutarının %12'sinden başlayıp takip tutarı yükseldikçe dilimlere bağlı olarak azalır. Avukatlık ücretini hesabını icra müdürlüğü yapar. Dosya hesabına avukatlık ücreti re'sen ilave edilir.

İcra Takip Masrafı Nedir?
İcra takibine başlanılırken İcra müdürlüğünün belirttiği hesaba harç yatırılır. Alacak miktarı yükseldikçe İcra Müdürlüğü'nün alacağı harç miktarı artar. İcra müdürlüğü devlet kurumu olup devlet tahsilinde vesile olduğu icra takibi hizmetinin karşılında alacaklıdan ücret alır. İcra harçları ile takibin değişik aşamalarında alınan tüm masraflar daha sonra borçlunun ödeyeceği hesaba ilave edilmek üzere alacaklıdan tahsil edilir. İcra Müdürlüğü dosya hesabı yapılırken asıl alacağa faiz ile birlikte vekalet ücretini ve icra harçları ile icra takip masraflarının tümünü hesaba ilave eder. 

Görüldüğü üzere karmaşık aşamaları olan icra takibi alacaklı için masraflı bir süreçtir. Borçlu borcunu icra takibinden sonraki aşamada borcu öderken asıl alacağa ilaveten faiz masraf ve vekalet ücreti ödemek zorunda kalır. Kabaca icra takibine uğramış bir borç minimum %25 daha fazla bir rakam ilave edilerek kapatılır. 

Alacağını dilek ve temenniler ile tahsil edemeyen alacaklının tek yolu icra takibine başlamaktır. Raflarından binlerce dosyanın bulunduğu icra dairelerinin bu alacakların ne kadarını tahsil edebildiği sorusu büyük bir soru işareti ile biter. 

Merak ettiğiniz pek çok konuya eski ve yeni site haritası bölümünden ulaşabilirsiniz. Bilgi paylaştıkça güzel. Cevabını bulamadığınız sorularınızı okuduğunuz yazının alt tarafındaki yorum bölüme yazarak sorabilirsiniz veya iletişim bölümünden e-posta ile bize ulaşabilirsiniz.
.















25 Şubat 2013 Pazartesi

Mirasçılık Belgesi ( Veraset İlamı )

Ölüm hak miras helal. Ölen öldüğüyle kalmıyor. Bu biyolojik olay ardında çözülmesi gereken sorunlar bırakıyor. Mirasçılar arasında anlaşma var ise sorun yok.
Mirasçılık belgesi, miras bırakanın (murisin) malvarlığına ilişkin veraset ve intikal işlemleri için alınması zorunluğu bir belge olup bu belge olmadan ilerleme sağlanamıyor. 
Mirasçılık belgesi mirastan hak sahibi olanların gösterildiği bir belgedir.  2011 tarihli düzenleme ile mirasçılık belgesi istisnalar hariç noterler tarafından düzenleniyor. 
Nüfus kayıtlarındaki yetersizlikler, evlatlık olanlar, 1990'dan önce ölenler; istisnalardan bir kaçını oluşturuyor. Bu durumda mirasçılar mirasçılık belgesi almak için sulh hukuk mahkemesine başvurmaları gerekiyor. 
Mirasçılık belgesi Türkiye'nin herhangi bir yerindeki sulh hukuk mahkemesinden alınabiliyor.
Mirasçılık belgesi almak için tüm mirasçıların başvurmasına gerek bulunmuyor. Herhangi bir mirasçının başvurusu yeterli görülüyor. 
Mirasçılık belgesinin ibrazı ile veraset ve intikal işlemlerine başlanabiliyor. Veraset ve intikal işlemleri ile mirasçılardan vergi alındığı için beyanname verilmesi gerekiyor. Beyanname verilmemesi yaptırıma sebebiyet veriyor. 
Mirasın reddedilmemesi halinde murisin borçlarından mirasçılar sorumlu olur. Borçlardan sorumluluk vergisel borçlar açısından miras hisse oranı ile sınırlamaya tabi tutuluyor.
Mirasçılık Belgesi alındıktan sonra intikal işlemleri için mirasçıların bir araya gelmeleri gerekiyor. Eğer bir araya gelemezlerse intikal işlemi gerçekleşemez. Hal böyle olunca mirasçılar mirastan fayda sağlayamazlar. 
Anlaşma sağlanamazsa mirasçılar malvarlığı üzerinde tasarrufta bulunabilmeleri için ortaklığın giderilmesi (İzale-i Şüyu) davası açmaları gerekiyor.Aynen taksim mümkün değilse malvarlığı tüm halinde satılır.  
Millet olarak ölüme bağlı tasarrufta bulunmuyoruz. Büyükler benden sonra tufan diyerek mirasın paylaşılması sorununu miras bırakıyorlar. Vasiyetname tek başına yeterli olmayabilir ama ölenin son arzularının yerine getirilmesi pek çok miras paylaşımı davasının önüne geçebilir. 

Site Haritası



23 Şubat 2013 Cumartesi

Askerlikten Firar - Askeri Mahkeme

Bu sabah CMK Servisi görevlendirmesi ile bağlantılı Askeri Mahkemeye çağrıldım. 
Suç askerlikten firar. Şüpheli daha önce birkaç kere askerden kaçmış. Memleketi nisan ayında duruşmasına gideceğim bir yerin köyü. Köyünü çok iyi biliyorum. Bir kaç kişinin ismini sordum. Çocuk cevap vermedi. Garip bir durum olduğunu farkına varınca çocuğu getiren inzibatlara sordum. İnzibat komutanı başçavuş cevap veremedi. Çocuğu sabah teslim almışlar. Dosya hakkında fazla bilgileri olmadığını öğrenince yazıcı arkadaşla konuşmaya başladım. 
Çanakkaleli olan yazıcı er adete 20 senelik katip gibi dosya evraklarını bir çırpıda hazırladı.
Sivil Makamlar tarafından gözaltına alınan şüphelilerin her ne kadar 24 saat içinde hakim karşısına çıkarılıyor ise de yazıcı erin 24 saat dolmasından önce gözaltındaki şüphelinin işleminin bitmesi için ne kadar çok çaba sarf ettiğini görünce açıkçası şaşırdım. Askeri disiplin farkını askeri mahkemede de göstermiş oldu. 
Şüpheli tutuklandı. Hafta içi tutuklamaya itiraz ile zaman kaybetmemek için dilekçemi orada yazdım. Yazıcı er dilekçeyi askeri savcıya götürüp havalesini aldı. Alındıyı askeri savcının imzaladığını görünce bir kez daha şaşırdım. 
Akli melekelerinin yerinde olmadığı her halinden belli olan asker askeri hastaneye sevkine müteakip muhtemelen askerliğe elverişli olmadığı için rapor alacak. Peki rapor verilmezse ne olacak? Üç senedir askerliğini bitiremeyen asker, Yavuz Bingöl'ün "O Şimdi Asker" filminde canlandırdığı "Karlıdağ" karakterine dönüştürecek tabi kendisine zarar vermezse.



16 Şubat 2013 Cumartesi

Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun

6415 sayılı bu kanunun kabulü ile terörizmin finansmanının önlenmesinde bir adım daha atılmış oldu.  Daha benzer bir uygulama uluslararası kara paranın aklanmasının önlenmesi için kabul edilmiştir. 

MASAK bu yasanın uygulanmasından yine ön plana çıkıyor. Başta 3713 sayılı Terörlü Mücadele Kanunu olmak üzere Türkiye'nin taraf olduğu dokuz uluslararası sözleşmede yasaklanan ve suç olarak düzenlenen fiiller için fon sağlanması veya toplanmasının önüne geçilmesi amaçlanıyor.

Terörizmin finansmanı bu kanun ile suç haline geldi. 5-10 yıl arası hapis cezası yaptırımı öngörülüyor. 

Türkiye Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu'na, BM Güvenlik Konseyinin kararlarıyla listelenen kişi ya da organizasyonların mal varlıklarının dondurulması için karar yetkisi veriliyor. Alınan kararlar Dış İşleri Bakanlığı tarafından BM'ye bildiriliyor.

Yabancı devletlerce yapılan taleplerde Bakanlar Kurulu tarafından karara bağlanabiliyor. Ayrıca CMK'ya göre suç duyurusunda bulunulabiliyor.

İç İşleri, MİT ve benzeri kurumlar araştırma işlemlerini gizli olarak yürütüyorlar. Farklı kurumların üst düzey yöneticilerden teşekkül eden Değerlendirme Komisyonu mal varlığını dondurma kararı veriyor. Karar Resmi Gazete'de yayınlandıktan sonra yürürlüğe giriyor.

MASAK Başkanlığı,  alınan kararların yerine getirilmesinden  ve denetiminden sorumlu olmuyor. 

Uluslararası unsur taşıması itibariyle bu kanun geniş kapsamlı uygulanacak. Diğer ülkelerdeki benzer kanunlarla da devletimizin, terör örgütlerinin mal varlıklarının dondurulmasına ilişkin benzer taleplerde bulunmasına dair taleplerinin ne kadar geniş kapsamlı değerlendirileceğini zaman gösterecek.

Site Haritası








  

9 Şubat 2013 Cumartesi

Mecburen Banka Müşterisi Olmak

Bankalar hayatımızın ayrılmaz bir parçası oldu. Kapitalist ekonominin temel kurumu olan bankalar gelişmekte olan ülkelerde farklı görevleri de üstleniyor. 

Bankalar iştirakleri ile şirket yönetimine katılıyorlar. İcra alacaklarına mahsuben taşınır taşınmaz mal varlığı edinip yönetiyorlar. 

İcra dairelerindeki her türlü işlemde elden para alınmaması, bankanın kullanılması hususu söz konusu olduğundan önceki yazılarımda bahsetmiştim. 

Adalet Bakanlığı Vakıfbank ile anlaşmalı olduğundan bu bankadan banka kartı almak zorunluluğu doğdu. Barolar Birliği'nden alınan bilgilerle tüm avukatlar için hesap oluşturulması sonrası bankaya hesap açılması için talimatta bulunup banka kartının oluşturulması yaklaşık 10 gün bekleniyor. 

Mecburen hesap sahibi olmak gerekliliği yetmiyormuş gibi avukatlara ayrıca kredi kartı çıkarmışlar. Bankada görevli arkadaş sizin için kredi kartı da çıkardık dediğinde yüksek sesle "sakın" sözünü söylediğimde bankadakiler bana baktı. 

Sözleşme imzaladığımda kredi kartı istemiyorum diye talimat verdiğim halde banka adıma kredi kartı tanımlamış. Görevli arkadaş kredi kartını teslim almazsanız sorun yok dediğinde rahat bir nefes aldım. Gelen kartları ne yapıyorsunuz diye sorduğumda kartları imha ediyoruz dediler.

2013 yılı için avukatlardan hesap işletim ücreti alınmayacakmış. 2014 sonrası iki fatura için otomatik ödeme talimatı istiyorlar. Bu yıl için aidat ödemeyeceğim için mutlulukla bankadan ayrıldım. Seneye Allah kerim. 






6 Şubat 2013 Çarşamba

İflas Erteleme Kararı

Son yıllarda iflas erteleme kararı moda oldu. İflas erteleme talep eden şirketler dava dilekçelerinde ihtiyati tedbir kararı da talep ediyorlar. Şirketlerin genel gidişatlarına ilişkin duruma gösterir bilanço, kar ve zarara ilişkin muhasebe konulu dokümanlara ilave olarak şirketler hakkındaki icra takipleri de tedbir kararında etkili oluyor. 

Şirketin aktif pasif dengesinin bozukluğunu ispatlaması sorun teşkil etmiyor. Hal böyle olunca ihtiyati tedbir kararı veriliyor. İhtiyati tedbir kararı davanın sonunda verilecek iflasın ertelenmesi kararın doğal sonuçlarını doğuruyor.

Özellikle inşaat firmalarının almış oldukları iflas erteleme kararları kanayan yara olarak nitelendiriliyor. Örnek şirket inşaata başlıyor, öz kaynakları yeterli olmayınca proje üzerinde satışlara ağırlık verip kendisini döndürmeye çalışıyor. Yapmakta olduğu konutları satamayınca inşaat yarıda kalıyor. Yarım kalan inşaattan yer sahibi olmak isteyip paralarını inşaat şirketlerine verenler, kredi kullananların da mağduriyeti cabası. 

Avukatlık Büromu İstanbul'a taşıdıktan sonra özellikle sırf borçlu şirket vekili olarak iflasın ertelenmesi davaları ile iştigal eden meslektaşlara şahit oldum. 

Borçlunun korunması ilkesinden hareketle yola çıkan İcra ve İflas Kanunu alacağının daha seri tahsili noktasında yetersiz kalıyor. 

İflas ertelemesi davalarında ihtiyati tedbir kararı alan şirketlerin avukatları hasbelkader müvekkilleri aleyhine başlatılan icra takip dosyalarına tedbir kararını ibraz ederek takibi durduruyorlar.

Peki alacaklı ne yapacak? Önce mal beyanında bulunmamaktan kaynaklı hapis cezası talepli suç duyurusunda bulunma kozunu kaybetti. Karşılıksız çek keşide etmek suç olmaktan çıkarıldı. Son olarak evde haciz müessesesini de toprağa verdik. 

Alacağın tahsilinde sıkıntı yaşayan alacaklının toplumsal barışın zedelenmesine yol açacağı gözardı ediliyor. Özellikle ekonomik durgunluğun zirve yaptığı dönemlerde alacaklı esnaf kan ağlarken borçlunun rahat bir şekilde hareket kabiliyetine sahip olmasına dair yasal düzenlemeler ileride hatırısayılır sıkıntılara sebep olacak.

 Site Haritası




4 Şubat 2013 Pazartesi

2B'lere ilişkin kanunda değişiklik var

2B'lerin hukuki durumuna ilişkin 6292 sayılı kanunda 6412 tarihli kanunla değişiklik meydana geldi.  30.01.2013 tarihinde kabul edilen kanun 04.02.2012 tarihinde (bugün) yürürlüğe girdi. 

Tek maddelik bu kanun ile hak sahiplerine doğrudan yapılacak olan satışlarda satış bedeli 400m²'ye kadar olan satışlarda rayiç bedelin %50'si fazlası için rayiç bedelin %75'i üzerinden yapılması hükme bağlandı. Bir kişinin birden fazla taşınmaza sahip olmazı halinde bu istisna hak sahibinin tercih ettiği taşınmaz için uygulanacak yani diğer taşınmaz için rayiçin yüzde 75'i ödenerek hak sahibi olunacak. 
Bir taşınmazdaki hak sahipliğinin devredilmesi halinde hesap taşınmazın sadece 400 m²'si için hak sahiplerinin hisselerine oranlanarak uygulanır. 

Daha önce satış başvuru bedeli yatırmadan yapılan başvurular ile bundan sonra yapılacak başvurular başvuru bedeli alınmaksızın geçerli kabul edilir.

Bu vesile ile sadece bir tek taşınmaza sahip olmak isteyenler için rayiçte indirim sağlanacağı için hak sahiplerinde başvuruda artış olacak. Başvuru bedeli alınmadan hak sahiplerinin başvuruları kabul edileceği için hak sahipleri ödeme zamanına kadar para bulma telaşına düşmeyecekler. Hak sahibi olup para ödeyemediğinden  başvura da bulunamayanlar,  başvuru ile hak sahipliklerini bir nevi tescil ettirecekleri için hak sahibi olduklarını belgeleyecekler; ödemeye dair bedeller için kredi başvurularından olumlu sonuç elde edecekler. Bu kanunla daha önce başvura bulunamayanlar için süre uzatılmış oldu.  

1 Şubat 2013 Cuma

CMK ve İnfaz Kanunu Değişikliği ile Tahliyeler Başladı

24.1.2013 tarihinde TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilen Ceza Muhakemesi Kanunu ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, Resmi Gazete'nin 31.01.2013 tarih ve 28545 sayısında yayımlandı.

Cezaevlerindeki tahliyeler derhal başladı. 15 madde içinde en çok yankı bulanı tahliyelerin düzenlendiği 4. madde.

1. madde ile sanıklara başka bir dilde savunma hakkı veriliyor. Tercümanlar bilirkişiler gibi listeden seçilecek ancak ücreti sanık tarafından karşılanacak.

2. madde tercümanlara ilişkin çıkarılacak yönetmeliğin Adalet Bakanlığı tarafından bir ay içinde çıkarılacağını öngörüyor. 

3. madde ceza infazının hastalık nedeni ile ertelenmesinde sağlık raporunda süre belirtilmediği takdirde mahkumun sağlık durumunun 1'er aylık dönemlerde incelettirilmesi öngörülüyor. Yine aynı madde ile ceza infaz kurumuna girdikten sonra hamile kalanlar için diğer mahkumlardan ayrı bir yerde infaz sistemine geçiliyor. hayatını kendi idame ettiremeyecek ve toplum güvenliğinin tehlike oluşturmadığı değerlendirilen mahkumun cezasının infazının iyileşene kadar geri bırakılacağı öngörülüyor. 

4. madde kanunun en büyük yankı uyandıran maddesi. Kasten işlenen suçlarda 3 yıl, taksirle işlenen suçlarda 5 yıl veya daha az süreli hapis cezalarının infazı çağrı üzerine gelen hükümlünün istemi üzerine Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ertelenebiliyor. Cezası ertelenen başka suç işlerse ertelenen ceza derhal infaz olunuyor. Erteleme güvence gösterilmesine veya diğer şartlara bağlanabilmekle beraber terör suçları, örgüt faaliyetleri ile işlenen suçlar ve cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlara mahkum olanlar, mükerrir tabir edilen daha önce aynı suçu işleyenler ile disiplin veya tazyik hapsine mahkum olanlar bu imkandan faydalanamıyor. 

5. madde de kasten işlenen suçlarda 3 yıl, taksirle işlenen suçlarda 5 yıl ceza alanlar hakkında doğrudan yakalama emri çıkarılacağı düzenlenmişken adli para cezasından hapsin infazında hükümlüye öncelikle çağrı kağıdı düzenlenmesi gönderileceği hükme bağlanmış durumda.

6. madde hükümlüler için ödülleri düzenliyor. Cezasının infazında sorun çıkarmaya hükümlülere kurum içinde ve kurum dışında eğitime katılma, evli hükümlülere eşleri ile 24 saate kadar zaman geçirme, çocuklara ailelere ile 24 saat kadar zaman geçirme, haftalık  ziyaretin 2 saate kadar çıkarılması, kapalı görüş yerine açık görüş, 3 haftalık ziyaret süresini toplu kullanma, telefon ile görüşme süresinin iki katına kadar uzatılması; sosyal, kültürel ve sportif aktivitelerden öncelikli veya daha uzun süre yararlanma imkanı sağlanabiliyor. Haftalık harcama miktarı yarı oranında arttırılabiliyor. Hediye verilebiliyor. Hükümlüye takdir ve tavsiye mektubu verilebiliyor. Ödüllendirme Bakanlık tarafından çıkarılacak yönetmelik ile düzenlenecek. 

7. madde ile çocuk hükümlülerin kendi istekleri ile nakillerinde nakil giderlerini ödeme zorunluluğu kalkıyor. 

8. madde ile çocuk eğitim evlerine nakiller kurum görevlisi nezaretinde yapılırken açık ceza infaz kurumlarına nakiller kurum görevlisi olmaksızın yapılır hükmü geldi. 48 saat içinde açık ceza infaz kurumuna giriş yapmayanlar hakkında izinden dönmeme, geç dönmeye ilişkin hükümler uygulanıyor. 

9. madde ile çocuk hükümlüler için ziyaret süresi 1 saat ile 3 saat arasında belirleniyor. 

10. madde ile hükümlünün gideceği yer hükümlünün konaklayacağı yerin ceza infaz kurumu mu hükümlünün yakının evinde mi kalacağı  valilik kararına bağlanıyor.  

11. madde ile açık ceza infaz kuruma geçmeye hak kazananlara üç ayda bir aileleri ile görüşmelerine özel izin verilebileceği öngörülüyor. Eskiden bu süre yılda en çok 3 kez olarak belirlenmişti. 

12. madde ile ölüm halinde verilen özel izinlerde tutukluya verilecek izinlerde 10. maddedeki düzenlemeye paralel olarak tutuklunun konaklayacağı yerin ceza infaz kurumu mu tutuklunun yakınlarının evimi olacağına dair kararın verilmesinde valiliğe inisiyatif veriliyor. 

13. madde de getirilen geçici madde ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezanın infazında  öngörülen 6 ay açıkta ceza geçirme şartı 31.12.2015 tarihine kadar uygulanmaz şarta getiriliyor. 

Kanunun yürürlüğe girmesi ile bu hafta içinde 15.bin civarında hükümlü evlerine dönmüş olacak. Köklü değişikliklere yol açan bu kanun gündemi tahliyeler sonrasında uzun bir süre daha meşgul edecek.