29 Haziran 2015 Pazartesi

Kentsel Dönüşümde Müteahhit İle Anlaşmada Oybirliği Şartı Gerekmektedir

Karot alınması, deprem simülasyonu ve sair yollarla riskli olduğu tespit edilen taşınmaz, risk kesinleştikten sonra yıkım sürecindedir. 60 ve 30 günlük ek sürelerden sonra taşınmaz her an yıkılabilir. Ancak taşınmazın yıkımının engellenmesi için ihtiyati tedbir veya yürütmeyi durdurma kararı alınması gerekir. 

Kat malikleri 2/3 çoğunluk ile taşınmazı yıkma kararı alabilecekken taşınmazın hangi müteahhide verileceği konusunda alınacak kararın oy birliği ile alınması gerekir. 

Yıkım kararını kesinleştiren müteahhit ya da kat malikleri, yıkım ve sonra yeniden yapı inşaatı için yani kentsel dönüşümde müteahhitle anlaşmada oybirliği şartı gerekmektedir kuralını atlamaktadırlar. Taraflar bu kurala hakim olmadıkları için yıkım kararı veya 2/3 çoğunluk kararı müteahhit ile anlaşmada cebir unsuru olarak kullanmaktadır.

2015 sonu itibariyle aksine bir değişiklik olmazsa kentsel dönüşümde kira yardımı kesilecektir. Aynı süre sonunda ortak olarak emsale dahil edilecek yani ortak alanlara verilecek pay arsa sahiplerinin dairelerinin küçülmesine sebebiyet verecektir. 

Tarafların bir an önce anlaşma sağlayarak projelerini yetkili makamlara onaylatmaları ve ruhsatları almaları gerekmektedir. Ekonomik hali kalmayan projeler kentsel dönüşümü yavaşlatacaktır. 

An itibariyle müteahhitler limitlerini doldurmuşlardır. Kentsel dönüşümde yeni müteahhitler ortaya çıkma çabasındadır. Kendilerini ispat aşamasındaki küçük müteahhitler kapasitelerinin üzerindeki taahhütleri imza atmaktadırlar. Sorunlar baş gösterebilir. 

Kriz dönemlerinde ilk darbeyi inşaat sektörü ve otomotiv sektörü yer. Olası koalisyon anlaşmazlıkları veya sınır ötesi operasyon ihtimali ekonomik krize sebebiyet verebilir. 

Sonuç olarak yasal ve idari zorunluluklar bir yana kentsel dönüşümde dimyata pirince giderken eldeki bulgurdan olmamak için teknik ve hukuki şartnamenin hazırlanmasında mimar/mühendis gibi bir teknik elemandan ve bir avukattan yardım almakta fayda vardır. 

Saygılarımla 


ve merak ettiğiniz pek çok konuya eski ve yeni site haritası bölümünden ulaşabilirsiniz. Bilgi paylaştıkça güzel. Cevabını bulamadığınız sorularınızı okuduğunuz yazının alt tarafındaki yorum bölüme yazarak sorabilirsiniz veya iletişim bölümünden e-posta ile bize ulaşabilirsiniz.

18 Haziran 2015 Perşembe

Demirel'in Ardından

Süleyman DEMİREL 2002 veya 2003 yılında açılış için Başkent Üniversitesi'ne gelmişti. Amfide yapılan açılış töreninin onur konuğu olması yanında kürsüdeki konuşması yaşayan hiçbir politikacının sahip olmadığı hitabet gücü ile akıllarda derin iz bırakmıştı.

14 Haziran 2015 Pazar

Değişim Paradoksu

Değişim hazır bilinçleri tercih eder. Louis Pasteur'e ait olan bu söz hayatımızdaki kötü gidişata dur diyebilmek için ilk kabullenmemiz gereken gerçekliğin aslında kendimizde başladığıdır. Hayatında dönüm noktası olan değişim için hazır olmazsak ne yaparsak yapalım ilerleme kat edemeyiz. 

Can çıkar huy çıkmaz derler. Kişiliğimizi huylarımız ve karakterimiz oluşturur. Toplumlarında bireyler gibi kişilikleri vardır. Batı toplumu mantığı ön plana çıkarırken doğu toplumunda duygular ağır basar. Müzikte de bu durumu yaşarız. Nasıl ki doğu müziği acılardan bahsederken batı müziği çoğu zaman eğlencenin türlerinden biri oluyor. 

Zaman geçtikçe toplumlarda değişir. 40'lardaki Türk insanı ile 2000'lerin Türk insanı farklılık gösteriyor. Eskiden birey mahallenin parçasıyken globalleşme ve sosyal medya bireyi mahalleden ülke hatta dünya seviyesine çıkarabiliyor. 

Değişime ayak uydurabilen bireyler çevreye hakim olurlarken aynı şey ülkeler içinde geçerli. 

Gelelim siyasete ve hukuka. Toplumu şekillendirmek için hukukun gücünden yararlanma olağan bir durum olmaya başlamışken siyaset değişkenlerin fazlalığı ile orantılı olarak istikrarsızlaşmaya devam etmektedir. 

Son olarak koalisyon tartışmaları seçimlerin birinci haftası sonunda belirsizlik tablosunun oluşmasını güçlendirmektedir. 

Koalisyon kurulabilecek midir ya da erken seçim mi olacaktır? Elbette devlet hükümetsiz kalmayacaktır. Devlette devamlılık esastır. Yeni bir hükümet seçilemese bile eski hükümet görevine devam edecektir. Hayat devam etmektedir. Devletin görünmez kontrolü varlığı her zaman hissettirmemekle beraber sistem devam edecektir. Aksaklıklar olabilir ama en kötü sistem bile sistemsizlikten iyidir. 

Demokrasi özümsemiş olan toplumlarda seçim olağan bir olayken bizim gibi nispeten yeni demokrasi ile karşılaşmış toplumlarda birey ön plana çıkabilecek kadar güçlü ve istikrarlı olamadığı için bireylerin oluşturduğu toplumlarda da sıkıntı bitmek bilmemektedir. Hele bir de metazori ile hareket eden devlet geleneği bireyin güçlenmesine ket vurur. 

Değişim hızla gerçekleşmektedir. Bazılarımız istemese de ortak paydada buluşması mümkün olmayan grupların aynı masa etrafında buluşması söz konusu olacaktır. Hiç şaşırmayın lütfen aksi durumda değişim paradoksunun dışında kalırsınız. Yani yerinizde sayar durursunuz. 

Dinamik yaşam demek bu işte. Kendini özgür ifade edebilmekten başlayıp kendi gibi düşünen bireylerin bir araya gelip belirli bir amaç etrafında toplanabilmeleri ve gidişata hakim olabilmeleri önem kazanmaya başlar. 

Değişimi kabullendikten sonra gerisi kolay. Başlamak bitirmenin yarısı derler ya hani, zaten başlayarak değişime ayak uydurmuş oluyorsunuz. 

Değişim hızla devam ederken yeni kulvarda buluyorsunuz kendinizi. Kimi zaman bir eş kimi zaman bir meslektaş tarafından tekdüze olmakla suçlanırken bazen kendi kendinize eleştiri oklarını saplıyorsunuz. Önemli olan bir yerden başlamak. 

Son olarak şu itirafta bulunmakta fayda var. Aslında farkında olduğum ama karşımdakinden ziyade kendimde bulamadığın cesaretle harekete geçtim dün ve bugün. Bu değişim hem benim hayatımı kolaylaştıracak hem de eşimin ve her ikimizin ailelerinin de bize karşı bakış açılarını değiştirecek. Kendisini ifade etmek ihtiyacı bile duymaktan çekindiğin bu değişiklik ile artık benim için hayat daha kolay. Kendimi hazır hissettiğimde aslında çok büyük olmayan bir olayı sizlerle paylaşacağım. 

Saygılarımla. 

Merak ettiğiniz pek çok konuya Site Haritası bölümünden ulaşabilirsiniz. Bilgi paylaştıkça güzel. Cevabını bulamadığınız sorularınızı okuduğunuz yazının alt tarafındaki yorum bölüme yazarak sorabilirsiniz veya iletişim bölümünden e-posta ile bize ulaşabilirsiniz. 

11 Haziran 2015 Perşembe

Koalisyon Baskısı

AKP tek başına hükümet kuracak çoğunluğu elde edemediği için koalisyon yapılması zorunluğu hasıl oldu. 

Bugün   (10.06.2015) alışılmışın aksine Sayın Baykal Sayın Cumhurbaşkanı ile Dış İşleri Konutunda bir araya geldi.

Her ne kadar Sayın Baykal meclis başkanı seçilene kadar ki süreçte vekaleten bu görevi yerine getirecek ise de TBMM'nin yeni üyelerin bu ilk toplantısından önce Sayın Baykal ile böyle bir toplantı yapılmasını anlayabilmiş değilim. 

En yaşlı üye acil bir şekilde neredeyse ilk uçağa atlayarak Ankara yolunu tuttu. Bu toplantı 2 saat 15 dakika sürdü. Sadece meclisin ilk günü yapılacaklar için bu kadar uzun bir toplantının yapılmış olması da anlaşılır değil. 

Toplantı sonrasında Sayın Baykal basın mensuplarının sorunlarını yanıtlarken CHP liderinin bilgisi dahilinde bu toplantıya katıldığını söyledi. Bu toplantına tam olarak nelerin konuşulduğunu bilemiyoruz. 

Sayın Cumhurbaşkanının zamanında yeniden politikaya dönüşüne Sayın Baykal'ın o zamanın parti genel başkanı sıfatıyla yapmış olduğu manevrayı unutmamak lazım. 

Toplantının ardından sosyal medya da Erdoğan Cumhurbaşkanlığı Makamını Sayın Baykal'a bırakacağı ve AKP başına geçeceğine dair söylentiler dolaşmaya başladı.

Seçim sonuçlarının açıklandığı ilk gece erken seçimin yakın olduğunu düşünüyorum. Ancak iki tecrübeli politikacının toplantısı ile bu ihtimal azalmaya başladı. Hatta AKP-CHP koalisyonu olabilir. 

Devlet Bey yaptığı açıklama ile HDP'nin doğrudan ya da dolaylı desteğinin bulunduğu bir koalisyonda yer almayacağını açıkladı. CHP ve MHP milletvekili sayısı itibariyle koalisyon kuramayacaklar. Geriye AKP-CHP ve HDP destekli olasılıkları tartışmak kalıyor. 

Geçmiş dönemlerde koalisyon hükümetlerinin tartışlamaları toplumun koalisyona sıcak bakmadığının göstergesi ile mevcut matematiksel durum alternatifleri zorluyor. 

Seçim sonuçlarının ardından döviz fiyatlarındaki artış piyasada acaba koalisyon tartışmaları yeni bir ekonomik krize yol açabilir mi? Bu toplantı sırf piyasa koalisyon belirsizliğinden olumsuz etkilenmesin diye de yapılmış olabilir. Geriye dönüp baktığımızda ekonominin insanların tatile gitmesi ile durgunlaşmaya başladığı bu dönemlerde geçmişte yaşanan krizlerin faturasını fazlasıyla ödedik.

Seçimlerin bıçak sırtında geçtiğini hatırlarsak koalisyonunun kurulup kurulmayacağına dair tartışmaların yaşanacağı ilerideki günlerde tarafların köprüyü atan taraf olmamak için çaba göstereceğini düşünüyorum. Aksi halde Global durgunluğunda etkisi ile koalisyon krizi birleşirse ülke ekonomisi çok derin yara alır. Bu yara kolay kolayda kapanmaz. 


Saygılarımla 

Merak ettiğiniz pek çok konuya Site Haritası bölümünden ulaşabilirsiniz. Bilgi paylaştıkça güzel. Cevabını bulamadığınız sorularınızı okuduğunuz yazının alt tarafındaki yorum bölüme yazarak sorabilirsiniz veya iletişim bölümünden e-posta ile bize ulaşabilirsiniz. 

7 Haziran 2015 Pazar

2015 Milletvekili Seçim Sonuçlarına Dair

Haftanın kısa özeti;
4 Haziran'ı Kocaeli'deki bir duruşmam sebebiyle duruşma sonrası eski dostlarımı kısa kısa ziyaret ile geçirdim. Sabah saat 06.00'da çıktığım evime döndüğünde saat 23.45'i gösteriyordu. 

3 Haziran 2015 Çarşamba

6136 Sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun - Silah Teşhiri Suç Mudur?

6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun ateşli silah ve mermiler ile bıçak ve sair saldırı veya savunmada kullanılan aletlerin ithal, satış, taşıma veya bulundurulmasını düzenler. 


Rehinli Araçlar, Hacizli Araçlar, Yakalamalı Araçlar

Türkiye'de 19 milyonun üzerinde trafiğe kayıtlı araç bulunuyor. KDV ve ÖTV gibi mali yükümlülüklerden dolayı araç fiyatları diğer ülkelerdekinin 2-3 katı fiyata satışa sunuluyor. 

1 Haziran 2015 Pazartesi

Evlilik Öncesi İmam Nikahı Artık Yasal

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu başta çocuk evlilikleri olmak üzere resmi nikahsız evliliklerini azaltmak için resmi evlilik öncesinde imam nikahı kıyılması yasaklanmış ve bu kanun çocuk ve kadın hakları açısından bir devrim sayılmıştı.