23 Aralık 2012 Pazar

Çek Kanunu Değişikliği


ÇEK KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUNUN GETİRDİKLERİ

5941 sayılı Çek Kanunu’nun 9.maddesi ile 3167 sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanun ile 26/2/2003 tarihli ve 4814 sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunun geçici 1 ilâ geçici 5 inci maddeleri yürürlükten kaldırılmış idi. 

31.01.2012 tarihinde kabul edilen 6273 sayılı ÇEK KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN ile çek ve çek kullanımına ilişkin köklü değişiklik yapılmış oldu. 

Kanun Sayın Cumhurbaşkanı Abdullah GÜL tarafından incelenip onaylanmasına müteakip Resmi Gazete’de yayımı tarihinde yürürlüğe girecek. 


Kanunun kabul edildiği haliyle yürürlüğe girmesi bekleniyor. 


Değişiklikleri madde madde inceleyelim. 
  • Kanunun 1. maddesi, bankalara çek hesabı açtırmak isteyenlerin yasaklılık durumlarına ilişkin Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası kayıtlarını on yıl saklama yükümlülüğü getiriyor. Önceki kanundaki adli sicil kayıtlarının muhafazasına ilişkin yükümlülük kaldırılmış oldu. Aynı madde ile Çek defterinin her bir yaprağına; çekin basıldığı tarihin eklenmesi zorunluluğu kabul edildi.
  • Kanunun 2. maddesi ile çekin tamamen veya kısmen karşılıksız kalması halinde bankaların sorumlu olacağı miktar 600.TL’den 1.000.TL’ye çıkarılmıştır. Çekin, üzerinde yazılı baskı tarihinden itibaren beş yıl içinde ibraz edilmemesi hâlinde, muhatap bankanın üçüncü fıkraya göre ödemekle yükümlü olduğu tutara ilişkin sorumluluğu sona erer.
  • Kanunun 3. Maddesi, çek kanunundaki hukuki sorumluluk devam etmekle birlikte cezai sorumluluk idari sorumluluğa dönüşüyor. Yine aynı madde ile “Üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanunî ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak karşılıksızdır işlemi yapılması hâlinde, altı ay içinde hamilin talepte bulunması üzerine, çek hesabı sahibi gerçek veya tüzel kişi hakkında, çekin tahsil için bankaya ibraz edildiği veya çek hesabının açıldığı banka şubesinin bulunduğu yer ya da çek hesabı sahibinin yahut talepte bulunanın yerleşim yeri Cumhuriyet savcısı tarafından, her bir çekle ilgili olarak çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilir. Bu fıkra hükmüne göre çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı, karşılıksızdır işlemine tabi tutulan çekin düzenlenmesi suretiyle dolandırıcılık, belgede sahtecilik veya başka bir suçun işlenmesi hâlinde de verilir.” hükmü getirildi. Böylece karşılıksız çek suç olmaktan çıkmakla beraber karşılıksız kalan çekle ilgili savcılara çek keşide edeni dolandırıcılık, belgede sahtecilik veya başka bir suçtan cezalandırabilme imkanı tanındı. Karşılıksız çek keşide etmek suçu şekli bir suçluyken artık savcılara daha teknik bir suç suçun manevi unsuru olan kastı araştırmaya dair ağır bir yük getirilmiş oldu. Hal böyle olunca dolandırıcılık suçun karşılığı olan yaptırıma bakmak gerekecek. Dolandırıcılık suçu 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir. 
Dolandırıcılık
MADDE 157. - (1) Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan kişiye bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası verilir.

Bir örnekle açıklamak gerekirse eskiden 10.000.TL’lik karşılıksız çekin karşılığında çek keşide edenin karşılaşacağı yaptırım 10.000.TL’lik adli para cezası idi. Bu para cezası karşılıksız çek keşide eden tarafından yatırılmadığından adli para cezası hapis cezasına dönüşüyordu ve kişi takdiren 100 ile 500 gün hapis cezası alıyordu. Dolandırıcılık hükümleri devreye girdiğinde kişinin daha düşük miktarlı bir çek bedeli için bir seneden aşağı olmamak üzere beş seneye kadar hapis cezası yaptırımı ile karşılaşma ihtimali ortaya çıkıyor. Eski kanunla cezalar kalkmış olacak ama karşılıksız çek keşide edenler dolandırıcı olmadıklarını ispatlamak durumunda olacaklar. 
Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararına karşı yapılacak başvuru ve itirazlar hakkında Kabahatler Kanununun kanun yoluna ilişkin hükümleri uygulanacak. 
  • Kanunun 4. Maddesi ile Çek Kanunu’nun 6. Maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. 
Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının kaldırılması
MADDE 6- (1) Karşılıksız kalan çek bedelinin, çekin üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanunî ibraz tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanuna göre ticarî işlerde temerrüt faiz oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile birlikte tamamen ödenmesi hâlinde, çek düzenleme   ve     çek  hesabı    açma  yasağı  Cumhuriyet  savcısı   tarafından  kaldırılır.  Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının kaldırıldığı, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına 5 inci maddenin sekizinci fıkrasındaki usullere göre bildirilir ve ilân olunur.
(2) Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararının verildiği yer Cumhuriyet başsavcılığına başvurularak talebin geri alınması hâlinde de birinci fıkra hükmü uygulanır.
(3) Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına ilişkin kayıt, kaydın girildiği tarihten itibaren her hâlde on yıl geçmesiyle Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından resen silinir ve bu işlem ilân olunur.”

Karşılıksız kalan çek, ibraz tarihinden ticari temerrüt faizi ile ödenmesi halinde Cumhuriyet Savcısı çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağını kaldıracak ve bu durum Merkez Bankası’na bildirildikten sonra ilan edilecek. Çek alacaklısının talebi halinde de aynı hüküm uygulanacak ve yaptırım sonuçları ile ortadan aynı usul dahilinde ortadan kaldırılacak. On yıllık zamanın geçmesiyle birlikte de çek yasakları kendiliğinden ortadan kaldırılacak. 
  • Kanunun 5. Maddesi ile Hamiline çek defteri yaprağını kullanmadan hamiline çek düzenleyen kişi, bu aykırılığı içeren her bir çekle ilgili olarak, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılırken bu eyle suç olmaktan çıkarılıp Cumhuriyet Savcısının takdiren 300.TL ile 3.000.TL arasında belirleyeceği idari para cezasına dönüştürülüyor. 
  • Karşılıksız keşide edilen çek için,  kıymetli evrak olmasından dolayı, kambiyo senetlerine dayalı haciz yoluyla takip yapılabilmesi öngörülen 6 aylık zamanaşımı süresi 3 yıla çıktı. Bu düzenlemeye paralel olarak karşılıksız çek keşide edenin idari para cezasına uğraması için şikayet süresi de 3 yıl olarak düzenlendi.
Karşılıksız çek keşide edenler, adli para cezasının ödenmemesi halinde karşı karşıya kalmış oldukları hürriyeti bağlayıcı ceza ortadan kalkmış olmakla beraber, haklarında açılacak dolandırıcılık davalarında, dolandırıcılık kastı ile hareket  etmediklerini ispatlayamazlarsa 5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları imkan dahilinde. Ceza avukatlarına iş çıkacak. 

Öte yandan çek alacaklıları alacaklarını tahsili noktasında karşılıksız çek keşide eden borçluyu borcunu ödemeye zorlayamayacakları için alacaklarını tahsili için 3. Şahıslara başvuracaklar. Hal böyle olunca çek-senet mafyası yeniden ortaya çıkacak. Alacağını hukuki yollardan tahsil edemeyen alacaklılar yasadışı yollara başvurmaya başlayacaklar. Bu durum Mali Suçlar Bürosu’nun işlerini arttıracak yine ceza avukatlarına iş çıkacak. 

Çek Kanunu’ndaki değişikliğin yürürlüğe girmesi ile birlikte hakkında kesinleşmiş hapis cezası olan 1500 kişi cezaevlerinden tahliye edilecek, karşılıksız çekten kaynaklı haklarında kesinleşmiş hapis cezası bulunup kaçak olanlar mevcut durumda her an yakalanıp cezaevine atılma korkuşundun kurtulmuş olacaklar. Yargıtay’da incelenmeyi bekleyen 200 binin üzerindeki suç karşılığı uygulanan ceza yaptırımı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı veya bu davaları inceleyen 10.Ceza Dairesi tarafından idari para cezasına çevrilecek. Savcılıklardaki ve Yerel Mahkemelerin önündeki 400 bin dosya hakkında da idari para cezası verilmesi söz konusu olacak. Dosyaların külliyen idari para cezasına çevrileceği için iş yoğunluğu birden ortadan kalkmış olacak.

Son olarak ibraz süresi on günden 5 yıla çıkarıldığı için bankaların sorumluluğu ibraz süresinin geçmesi ile bağlı olarak artmış oldu. 

Birde kanun değişiklinin siyasi boyutu var. Çek mağduru 600bin kişi aileleri ile birlikte 2-3 milyonluk bir kitleyi oluşturuyorlar. Her halde bir daha ki seçimlerde eylemlerinin suç olmaktan çıkarılmasının karşılığı olarak iktidar partisini sandıkta görmeyi unutmazlar. Öngörümü okuyucunun takdirine bırakıyorum.aliemredesat@gmail.com