Haydi hayırlı olsun, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu Ekim ayı başında yürürlüğe girdi.
Kanun hukukçuların kendilerini hazırlayabilmeleri açısından yürürlük açısından ileri bir
tarih belirlenmiş olduğu halde hukukçular kendilerini yeni kanuna hazırlayamadılar.
Birazda Türk toplumunun geleneksel özelliği olan son dakikacılıkta etkili oldu.
Kanunlar her ne kadar yazılı olsa da; kanun koyucunun yasalaşma sürecindeki
öngörüleri ile mahkemelerin uygulamaları farklılık arz edebiliyor. Zaten kanunlar
toplumsal süreçleri geriden takip eder. Gün gelir kanun yürürlüğe girdiği tarihten
ilerisine cevap veremez hal alır.
Yeni kanunumuzun en büyük sorunlarından biri yargılama giderlerinin
tümümün daha işin başında dava açılırken peşinen isteniyor olması. Mülga kanunun
uygulamasında dava başında harç ve tebligat gideri dışındaki giderler peşin alınmazdı.
Dosyanın bilirkişiye tevdiine karar verildiği zaman bilirkişi ücreti alınır, müddeabih
dediğimiz dava konusu bilirkişi raporu sonunda belli olduktan sonra harç tamamlanırdı.
Mahkemelerin çoğu tanık için ücret ve tebligat gideri talep etmez, tanıklar hazır
edilmek kaydıyla duruşmanın ertelenmesine karar verirdi. Kısacası her bir gider zamanı
geldiğinde talep edilirdi.
Yeni kanun tüm yargılama giderlerinin peşin alındığı bir uygulama ile birlikte ne
kadar sağlıklı işleyebilecek? Mahkemeye yargılama giderlerini peşin veremeyen hak
sahipleri haklarını nasıl talep edebilecek?
Yargılama giderlerinin peşin alınmasını ilişkin düzenlemelerin iptali için birkaç
baro dava açtı. Umarım Yüksek Mahkeme toplumun sosyo-ekonomik durumunu
düşünerek karar verir.
aliemredesat@gmail.com